Gourmet İzlenimler
• Title: 식객 (食客) / Shikgaek
• Also known as: Gourmet / Trencherman / Best Chef
• Genre: Romance
• Episodes: 24
• Broadcast network: SBS
• Broadcast period: 2008-Jun-17 to 2008-Sep-09
• Air time: Monday & Tuesday 21:55
Talented chefs Bong Joo and Sung Chan were raised like brothers after Sung Chan was orphaned and taken in by Bong Joo's family. Bong Joo’s family owns a famous traditional Korean restaurant and claims descent from the last royal chef of the Joseon Dynasty. Bong Joo assumes that as the eldest, he will be the one to take over his family’s restaurant and marry Joo Hee when his father makes a surprising announcement about a special cooking contest! Sung Chan is seen as a threat by some because of his youth, talent, creativity and non-conforming ways. Feeling sorry for him, Joo Hee tries to help him. Discovering the truth about their great-grandfather causes a crisis for Bong Joo, but he later becomes even more determined to be a success while Sung Chan decides to leave. Sung Chan becomes a food peddler, specializing in the freshest and best ingredients in traditional Korean cuisine. Will he ever become a chef again? Will they ever become united as "brothers"?
Sungchan ve Bongjo, Sungchan aileye evlatlık olarak girmesinden bu yana iki kardeş gibi büyümüşlerdir. Bongjo'nun ailesi ünlü Kore restoranının sahibidir ve soyları Jaseon Hanedanı'nda son Kraliyet Aşçısı'na kadar dayanır. Bongjo, ailenin en büyüğü olarak ailesinin restoranının ona kalacağını düşünüp ve Joo Hee ile evlilik hayalleri kurarken, babası sürpriz bir yemek yarışması düzenler. Sungchan'ın becerisi, yaratıcılığı, gençliği, uyguladığı değişik metotlar onun için bir tehdit haline gelmiştir. Onun için üzülen Joo Hee ona yardım eder. Bu sırada büyük büyük babası hakkında öğrendiği gerçek Bongju için bir krize neden olur. Fakat daha sonra Sungchan ayrılmaya karar verdiğinde başarılı olmak için daha da hırslı hale gelir. Sungchan, seyyar satıcı olur, geleneksel Kore mutfağının en iyi, en taze malzemeleri üzerinde uzman olur. Sungchan tekrar şef olabilecek midir? Peki, yeniden abi-kardeş olabilecekler midir?
• Kim Rae Won as Lee Sung Chan
• Nam Sang Mi as Kim Jin Soo
• Kim So Yun as Yoon Joo Hee
• Kwon Oh Joong as Oh Bong Joo
Extended Cast
• Won Ki Joon as Min Woo
• Choi Bool Am as Mr. Oh (Head Chef / Bong Joo's father)
• Choi Jae Kwon as Sung Shik Gaek (Sung Chan's friend)
• Kang Nam Gil as Director Han (Jin Soo's boss)
• Jung Jin as Ja Woon
• Shim Yang Hong as Director Yoon (Joo Hee's father)
• Kim Ae Kyung as Madam Jo
• Lee Won Yong as Jong Goo
• Lee Won Jong as Dal Pyung
• Hoon Ki as Ki Jung
• Kim Sun Hyuk as Sang Ki
• Choi Jae Hwan as Suk Dong
• Do Yoon Joo as General Manager
• Kim Hye Jung as Manager Kang
• Choi Song Hyun as Cooking contest MC
• Kim Da In
• No Young Hak
It shows eveything about Korean modern food ...
3 & a half spoons of happiness
a half spoon of anger
2 spoons of sadness
and 3 spoons of pleasure
1. Bölüm
YungHee Devri 4 “1910” yazarak başlıyor dizi. Sanırım önce geçmişe gideceğiz. Kore’de hala Kraliyet hüküm sürüyor.
Ekonomik nedenlerle Kraliyet mutfağı küçültülüyor ve Mutfak Şefi işinden oluyor. Son dileği bir kez daha Kral’a hizmet etmek. Ve Kral’a son kez pişirdiği yemek eskiden, ülke Japon işgaline girmeden önceki yıllarda işgal edilen topraklarda avlanan hayvanların etleri ile yapılan bir yahni. Şimdi av eti ile yapılamıyor tabii ki. Toprakların tekrar geri alınması dileği ile yemeğini sununca çok duygulanan Kral beraber resim çektiriyor.
Günümüze geliyoruz. Duvarda 1910 yılında çekilen bu fotoğrafın olduğu bir odadayız. Yaşlıca bir adam giyiniyor. Kapının dışında ona baba diyen 2 genç bekliyor. Yaşlı adam Bay Oh. Mutfağın patronu. Dışarıda bekleyenlerden birisi de oğlu Oh Bong Joo.
Yaşlı adam oğlundan Lee Sung Chan’ı getirmelerini istiyor. (Bu esas oğlan olmalı)
Oğlu nöbette olduğunu, henüz yatmadığını düşündüğünü söylese de yaşlı adam ısrarla getirmelerini istiyor.
Bir mutfakta yarış var. Bahse girmişler, 2 aşçıdan hangisi önündeki malzemeyi daha önce kıyacak?
Kazanan paraları aldı ama şeflerinden iyi de bir dayak yediler.
Kazanan Lee Sung Chan mış. Onu çağırmakla görevli olan Bong Joo ile dışarı çıkıyor. Diğerleri dışarıda ayrıca cezalandırılacağını sanıyorlar. Tam tersi. Bong Joo ucuz bahse girdiği için dalga geçiyor.
Mr. Oh, oğlu Bong Joo ve Sung Chan birlikte Arabayla bir limana geliyorlar. Balık mezatı var. Mr. Oh balıkları inceliyor ve Kaptan’ın çağrılmasını istiyor.
Balıkları beğenmemiş. Kaptan’dan kendisine Sarı mezgit bulmasını istiyor. Kendi oğlu Bong Joo bile bunun olanaksız olduğunu söylüyor. Mevsimi değilmiş. Adam denize açılıp oltayla balık yakalayacak. Bay Oh masrafı karşılayacakmış
İki delikanlı ise geri kalan malzemenin tedariği ile ilgileniyorlar ama anlaşıldığı kadarı ile Sung Chan bu konuda patronun oğlu Bong Joo’dan daha bilgili.
Bay Oh ile oğlu Bong Joo arasında işle ilgili sorunlar var. Oğlu babasının artık işleri kendisine bırakmasını istiyor. Yöntemlerini beğenmiyor.
Bong Joo restoranın Müdürü kadınla ile konuşup babasının bütün randevularını iptal etmesini istiyor.
Restoran Kore’nin en büyük restoranı. Kraliyet zamanında sarayda pişen yemekler menüyü oluşturuyor. Müdür Yun, bir basın toplantısı ile restoranın genişleme planlarını anlatıyor. Ama gazetecilerin esas merak ettiği varisin kim olacağı. Bong Joo olup olmayacağını soruyorlar. Restoran 1910 da işten çıkarılan Kraliyet Mutfak Şefinin adını taşıyor.
Aynı okuldan gelmelerine rağmen şimdi restoranda Şef olan Gon Min Woo, Sung Chan’ın üstü.
Başkan Chang geliyor kapılarda karşılanıyor. Müdür Yun’la çok samimi.
Patron Bay Oh, zorlukla temin ettiği oltayla tutulmuş sarı mezgitle çorba yapacak. Bizzat kendisi giriyor mutfağa. Buza bile koydurmadı balığı. Çorba koyulaşırmış. Sung Chan ondan gizli çok ucuza bir sürü balık aldı ayrıca. Bakalım ne yapacak?
Bay Oh’un pişirdiği balık çorbasının tadı Sung Chan’ı ve Bong Joo’yu çok şaşırttı. Başkan Chang’a özel pişmiş o çorba. Annesinin yaptığı gibi. Sadece oltayla tutulan balıkta varmış o lezzet.
Bong Joo güvenini kaybetti. Akşam bir barda Müdür Yun ile konuşuyor. Babasına asla yetişemeyeceğini düşünüyor. Müdür Yun’a göre rekabet etmesi anlamsız. Saygı duyması gerekiyor.
Mutfakta ise paydostan sonra Sung Chan gündüz aldığı ucuz mezgitlerle denemeler yapıyor. Derdi ucuz balıkla oltayla yakalanmış balığın tadını yakalamak.
Seok dong adlı bir çırak da ona yardım ediyor. (Bu Pastadaki Çömez Eun soo değil mi?)
Başarısız seferlerden sonra Sung Chan balığın içinden boşalttığı organlara bakarak bir fikir geliştiriyor.
Ve ertesi gün Bay Oh dahil bütün çalışanların yemek menüsünü hazırlarken yeni yemeğini yapıyor. Sonuç başarılı.
Bay Oh’un kararı Sung Chan’ın şefliğe terfi etmesi. Ama bu oğlu Bong Joo’yu rahatsız ediyor. Halbuki 5 yıldır mutfakta çalışıyormuş. Bay Oh Japon Konsolosluğu’nda hazırlayacakları yemek için sung Chan’ın da Min Woo ve Bong Joo ile birlikte çalışmasını istiyor. Bay Oh da artık bu tip işlere gelmeyecekmiş.
Şeflik töreni yapılıyor. Sung Chan çok mutlu ama bu hızlı yükselişten rahatsız olanlar var. En başta Min Woo. Sessizce kabullenmeyecekmiş bu durumu. Sung Chan’ın bıçaklarının olduğu çantaya dokumasını bile istemiyor. Sung Chan’a hediye edilen bıçaklara da ilk eline geçen fırsatta tekme atıyor.
Büyükelçilikte yemekleri herkesin gözü önünde hazırlayacaklar ama Sung Chan bıçaklarını bulamıyor. Min woo da hiç sesini çıkarmıyor.
Bu arada şefleri misafirlere tanıtan adam Bong Joo’nun varis olmasının beklendiğini söyledi.
Sung Chan bıçakları bulamadı. Çaresizce ortadaki bıçaklardan birisini kullandı. Yemekler bitip, bütün aletler toplandıktan sonra 10 kişilik önemli bir misafir grubu daha geldi. Bong Joo ve Min Woo bütün ısrarlara rağmen bir şey yapamayacaklarını söylediler. Sung Chan arabada ilave balıkları olduğunu söyledi.
Zevkle hazırlamaya girişti ama diğerleri özellikle Min Woo kızgın. Bay Oh için bunak sıfatını da kullanınca Sung Chan’ın tepesi attı. Mutfakta birbirlerine girdiler.
Min Woo onun Bay Oh’un oğlu gibi davransa da öyle olmadığını söyledi. Oh Bong Joo zor ayırdı ikisini.
İşyerine döndüler. Bayan Cho diye birisi çok sevinmiş Sung Chan’ın terfi ettiğine.
Konsolosluktaki başarının tamamını Bong Joo sahiplendi.
Dinlenme arasında çalışanlar futbol oynuyorlar. Top Sung Chan’ın yanına geliyor. O da oturduğu yerden kalkıp şut çekiyor. Tam o sırada merdivenleri çıkmakta olan Müdür Yun’un poposuna geliyor top istemeden.
Fragmana göre Bay Oh restoranı miras usulü devretmek yerine yarışma açıyor. Ve bu durum Bong Joo’nun canını epey sıkmış.
2. Bölüm
Neyse kadın anlayışlı davrandı top için. Gerçi eteği berbat oldu ama. Sung Chan’ın poposuna vurarak çamuru temizlemeye çalışması da komikti.
Bay Oh Sung Chan’ın yüzündeki kavgadan kalan izleri gördü. Sung Chan mecburen kavgadan bahsedince de üçünü odasına çağırdı. Epey kızdı. Ve kraliyet bıçağını bırakacağı kişilerden söz etti. Bunun olağan sahibinin kendisi olduğunu düşünen Bong Joo ve Min Woo bu laftan bir şey anlamadılar.
Bay Oh, Sung chan’ın evraklarını karıştırıyor. Eski kitaplardan tarifler çıkardığını görüyor. Sung Chan gelince onu sorguya çekiyor. Bu tariflerin hepsini denediğini öğreniyor. Üstelik tarifleri Çince sözlüğe bakarak çözmüş. Çok şaşırıyor adam. Hem de yapılması zor yemekler.
Patron mutfağa çağırıyor onu. Etli erişte yaptıracak. Ama bıçaklarını kaybettiğini söyleyemiyor. Min Woo’nunkileri ödünç istiyor. O vermiyor.
Tam patrona itiraf edecekken Min Woo kasıtlı olarak gelip kendi bıçaklarını verip, ondan önce Patrona bıçaklarını kaybettiğini söylüyor.
Patron Sung Chan’ı döverek kovdu yanından.
Bütün restoran çalışanlarını bir salonda toplayan Patron Oh, avukatı aracılığı ile bir karar açıklayacağını söyledi. Bong Joo, restoranın kendisine devrinin açıklanmasını bekliyor.
Ve açıklanan kararda. Seçilecek kişinin kan bağı ile değil, şeflik yetenekleri ile belirleneceği bildiriliyor. Kazanan yönetimin yanı sıra Kraliyet bıçağının da sahibi olacak.
Bong Joo şokta.
Herkes katılabilir 3 tur yapılacak bir yarışma.
Patronun aldığı kararı yüzüne karşı eleştiren tek kişi Sung Chan. Bong Joo’nun hakkını savunuyor.
Sung Chan Min Woo’ya restoran ona kalmasın diye yarışmaya katılacağını söylüyor.
Patronun oğluna söylediği çok net. Egonla değil, yeteneğinle kazan.
İlk görev verildi. Sarıağız balığının hava kesesi ile yemek yapmak.
İlk talip Bong Joo. Min Woo yanına geliyor. Tabii bu iyi geçinen ikilinin arasını açacak. Ve son katılımcı Sung Chan. Buna herkes tepki gösterdi. Halbuki o söylemişti. Min Woo nun o göreve gelmesini istemiyor. Asıl düşündüğü restoranın geleceği.
3 balıkla 3 günleri var. Şimdiye kadar bu malzemeyle 1 çeşit yemek yapılıyormuş. Yemek bile değil. Susam yağına batırıp yemek.
Bong Joo’nun arkasından koşan Sung Chan özür diliyor ve en başta en iyisi olmak için Patrona söz verdiğini mecbur olduğunu söylüyor.
Sung Chan’ı çok seven mutfak çalışanı Bayan Cho, dışarıda buluştuğu yaşlı bir adamla konuşuyor ve Sung Chan’a haber veriyor. İkisi adama yemek götürüyorlar ve yarışmanın 1. Etabındaki yemeği konuşuyorlar. Adamdan yardım istiyorlar. Sanırım yemekten iyi anlayan birisi.
Ama o yardım etmiyor. Kuralına göre oynamasını söylüyor. Bir de patronun oraya geldiğini bilememesini.
Bütün gece düşünen Sung Chan hiçbir şey yapamaz. Sabah Müdür Yun gelir Sung Chan’ın yanına ve beraber hava akmayı önerir. Onlar arabaya binip giderken Bong Joo görür ikisini. Şimdiye kadar kadın hep onun yanındaydı…
Müdür Yun’la Sung Chan birbirlerinden etkileniyor gibiler. Bong Joo ise sürekli onların beraber gidişlerini düşünüyor.
Min Woo ne yapacağına karar vermiş. Bong Joo onunla biraz kinayeli konuşuyor.
Müdür Yun Sung Chan’ı okyanus sahiline getirdi. Tam orada bir de demirci var. Patron Sung Chan’ın bıçaklarının yeniden yapılmasını emretmiş.
Ve orada yumurta yiyorlar. Ve yumurtayı ısıran Sung Chan’ın aklına bir fikir geliyor. Hava kesesinden sucuk yapmayı düşünmüştü zaten. İçine ne koyacağını bilmiyordu. Sarı deniz kestanesi yumurtalarını hatırladı. Acele dönmek istedi mutfağa yemeği deneyecek. Ama yolda arabayı durdurup denizden 1 bidon su aldı.
Müdür Yun ona bir deniz kabuğu (minaresi) hediye etti. İçinden de yarışmada uğur getirmesini diledi. Sung Chan’a kesik sanırım. Adam da yavaş yavaş etkileniyor kızdan.
Müdür Yun’un adı Joo Hee imiş. Dönüşte Bong Joo onu bekliyor. Kız dürüstçe söyledi bıçakları ve Sung Chan endişeli gözüktüğü için hava almaya gittiklerini. Bong Joo iyice rahatsız oldu.
Sung Chan sucuğunu yaptı ama içinin görüntüsünü beğenmedi. Min Woo’nun adamı ise onu gözleyip casusluk yapıyor.
Sung Chan ise benzer bir casusluğa kalkışan kendi çırağını azarlıyor. Ama sonra onun yemeğini tadıyor yine de
Kendisi balığın derisini de kullandı. Şimdi de deniz börülcesi ekleyecek.
Sung Chan kendi yaptığı yemeği hala beğenmiyor. Tatları karışıyormuş.
Sung Chan’ın çırağı 30 kişilik saray yemeği siparişi alıp iletmeyi unutmuş. Sung Chan susmasını söylüyor ama Min Woo’nun adamı bunu duyuyor. Ve Min Woo’ya ispiyonluyor. Min Woo gelip çırağı döverken Sung Chan araya giriyor ama bu arada yere düşen tabaktaki son kesenin üzerine basıldığının farkında değil. Öğrendiğinde çok geç..
Fragman göre biraz sinirli yeni bir kız giriyor diziye.
3. bölüm
Son 2 saat ve Sung Chan balık bulamıyor. Kesesi de yok artık. Min Woo yardım eder pozlarda bir kese veriyor ama sucuk yapılamayacak şekilde kesilmiş.
Yarışmaya 20 dakika kaldı. Bong Joo da geldi. Ne yapacağını kimse bilmiyor. Keseyi haşlıyor önce. Sung Chan başladığı noktada. Min Woo hazır bir tek. Mantı yapıyor.
Ve düşünen Sung Chan hayal gücünü çalıştırdı.
Patron üçünün de yemeğinin tadına baktı ama ne bakış. Hepsini de beğendi. Min Woo, Sung Chan’ınkini de beğendiğini fark edince çok bozuldu, hemen kendi kesesini verdiğini yetiştirdi.
Patron üçünü de beğendi ama 1. Turun galibi Lee Sung Chan.
Diğerlerinin kaybetme nedeni tattan ziyade görselliğin öne çıkması. En kuvvetli itiraz Min Woo’dan geldi.
Üstelik keseyi verdiğini ispiyonlayan Min Woo bundan da zararda. Çünkü patron kısa sürede başardığını düşünüyor Sung Chan’ın.
İtiraz sürünce Patron hepsinin tatmasını istiyor. Ve diğerlerinin nadir bulunan özel 2 malzemesini Sung Chan’ın yemeği ile bir arada tadarak ekip çalışmasının önemini vurguluyor.
En morali bozuk olan Bong Joo.
Önemli bir misafir gelecek. Güney ve Kuzey arasında görüşmeleri ayarlayan bir delege. Kuzey Koreli. Üstelik yemekler hakkında da yazan birisiymiş. Toplantının başarısı yemekle de çok ilintili. Şefler arası bir toplantı yapıyor Patron.
Adam geliyor ama çok müşkülpesent.
Mayalanmış Soya Fasulyesi çorbası istiyor. Herkes şaşkın. Sıradan halk yemeği yaptıklarını da görmek istiyormuş.
Her 3 şef de yapmayı öneriyor ama Patron başaramayanın yarışmadan da kovulacağını söylüyor. Restoranın itibarı söz konusuymuş çünkü. Buna rağmen kimin yapacağını sorduğunda mecbur oldukları için yapacaklarını anlayınca Patron kendi yapmaya karar verdi. Ama Sung Chan her şeye rağmen yapacağını söyledi.
Patron hazırladığı yemeği kendisinin servis etmesini istiyor.
Bu sırada restoranın bahçe kapısında genç bir kız. İçeri girmek istiyor ama güvenlik görevlileri engel oluyorlar.
Kız bir sınava girecekmiş. O sınavı başarması için bu restoranda yemek yemesinin şart olduğunu söylüyor.
Sung Chan yaptığı yemeği Kuzey Koreli delegeye servis ediyor. Delege kokusundan başlayarak hiç beğenmiyor. Sung Chan yeniden yapmayı önerse de kabul etmiyor.
Yemeği beğenmeyen delege, yetmiyormuş gibi restoranda bulunmayan bir içki siparişi veriyor. Votka.
Delegeyi getiren adam çok kızgın. Patrona çıkışıyor.
Olayın bütün faturasını Sung Chan’a çıkarıyor rakipleri. İş işten geçmiş. Min Woo mayalanma odasının sorumlusu olduğu için olayın nedenleri ile ilgileneceğini söylüyor.
Delegenin yemeği reddetme gerekçesini de bilmiyorlar işin kötüsü.
Min Woo gayet pişkin. Patronun yanında Sung Chan’ın yarışmadan diskalifiye edileceğini de söylüyor. Üstüne vazifeymiş gibi.
Sung Chan’ın umurunda bile değil diskalifiye olmak. O yemeğin neden beğenilmediğini, sorunun ne olduğunu anlamanın derdinde.
Patronun da ilk isteği nedenin bulunması.
Bong Joo ve Min Woo, mayalanma odasındaki koşulları ve malzemeyi inceliyorlar. Her şey yolunda gözüküyor.
Bong Joo ve min Woo yeniden yapıyorlar yemeği. Bong Joo babasına tekrar pişirdiğini, tadının güzel olduğunu söylüyor. Ve Sorunun Sung Chan’ın pişirme tarzında olabileceğini ya da Sung Chan’ın çıkan tartışmalar yüzünden onları suçlu çıkarmak için kasten yapmış olabileceğini.
Patron Sung Chan’ın öyle birisi olmadığını söyleyerek savunuyor.
Kapıdan kovulan kız çantasından kitaplarını çıkarıyor ama sınava giriş belgesi yok. Restoranın kapısında düşürmüş olduğunu düşünüyor. Karga tulumba atılırken dışarı.
Sung Chan, sorunlu misafirin kimliğini internetten araştırıyor. Delegenin adı Kim Wonkwan. Rus votkası içmekten hoşlandığı yazıyor.
Çırağı geliyor ve nedenini bildiğini söylüyor. Onun büyük annesi bu çorbayı pişirirken tofu ezip içine atarmış. Ama ezme işini eliyle yapıyormuş. Çünkü bıçak değince tadı bozuluyormuş.
Müdür Yun (Joo Hee) de gelip Bay Jaun’dan yardım istemesini öneriyor. Daha önce gördüğümüz yaşlı adam.
Aceleyle Bay Jaun’un yanına giden Sung Chan neredeyse sınav giriş belgesini düşüren kıza çarpıyordu.
Kız ertesi gün Gazetecilikle ilgili bir sınava girecekmiş. Sung Chan’a korumaları soruyor.
Sung Chan kızdan zor kurtuldu. Bay Jaun’u bulup mayalanmış soya fasulyesi tattırdı. Adam sorunun ne olduğunu anladı ama o kadar dolambaçlı yoldan söyledi ki. Sung Chan bir şey anlamadı. Her tarafı gezip benzeri yemekleri yapanlarla konuşuyor.
Diğer tarafta kız tüm yalvarmalarına rağmen sınava alınmıyor. Kızın adı Jin Soo.
Sung Chan uzun süre Koreli delegeyi getiren bakanı bekliyor ve ondan son bir şans daha istiyor.
Bu arada lokantada patron mayalanma aşamasındaki soya fasulyesinin üzerine kokunun giderilmesi için enzim atıldığını gördü. Kendisi daha önce reddetmesine rağmen oğlunun emriyle yapılıyormuş bu işlem.
Bong Joo, Sung Chan’ın otele gittiğini orada yemek sunacağını haber verdi babasına. Min Woo ile ikisi patrona onu durdurmaktan söz ediyorlar. Patron Oh ise beklemelerini istiyor.
Sung Chan delegenin kaldığı otelin mutfağında yaptı yemeği. Mayalanmış Soya Fasulyesini de dışarıdan almıştı zaten. Hem de kokan cinsten.
Bong Joo 14 yaşındayken Sung Chan’ı eve getirmiş ve baş kraliyet şefinin arkadaşının büyük oğlu olduğunu, yetim kaldığını söylemiş. Bong Joo’nun iddiasına göre kendisinden çok ona ilgi göstermiş. Sung Chan’ın gerçek kimliği konusunda bir takım kuşkuları var galiba. Mim Woo bu fırsayı kullanıp onu attırmaktan söz ediyor.
Ve Sung Chan başardı. Delegenin tabağı bomboş.
Fragmandan Sung Chan’ın yarışmada kaldığını görüyoruz. Ve yeni kızımız jin soo’nun da bir şekilde yemek yapımına dahil olduğunu.
4. Bölüm
Sung Chan yemeği yapmayı başardığı gibi adam hakkında edindiği bilgilerden midesinin rahatsız olduğunu anlayıp ona hediye olarak balda hazırlanmış Cinseng getirmiş hediye olarak.
İyi haber tez geldi ama memnun olmayanlar var. Kapıda karşılıyorlar 2 rakibi ve Bong Joo yumruğu indiriyor. Yaptığının rezilce olduğunu düşünüyorlar.
Bong Joo onu babasından izin almadan harekete geçmekle suçlarken babası geliyor ve sorunun koku da olduğunu öğrendikten sonra gerçek suçlunun kendisi, oğlu ve Min Woo olduğunu söylüyor. Bong Joo, enzim koymayı önerdiği, Min Woo maya odasının sorumlusu olarak bu işlemi yaptığı, patron da göz yumduğu için suçluymuş.
Bong Joo, onu teselli etmeye gelen Müdür Joo Hee’ye evlenmelerini öneriyor. Hatta yarışma biter bitmez. Kız pek mutlulukla karşılamadı bu ani ve aceleci teklifi.
Sung Chan, Bong Joo’dan özür diliyor. Şimdilik her şeyi unutmaya karar veriyorlar.
Sung Chan akvaryumda çalışıyor. 1 hafta akvaryumdan o sorumlu. Bu sırada çırağı delege ile resimlerinin ve haberin gazetede yer aldığı haberini getiriyor. Onun umurunda bile olmahyan bu durum Min Woo’yu çok rahatsız ediyor.
Gazetelerden röportaj teklifleri geliyor ama Sung Chan istemiyor görüşmeyi. Joo Hee’ye de teşekkür etti Bay Jaun’u hatırlattığı için. Ondan kritik bir ipucu almış. Ağız ve burunla ilgili olan konuşma. Düşününce anlamış demek ki.
Jin Soo yine geldi yemek yemeğe. Bu seferde 4 kişi ve fazlasına servis edilen bir yemeği sipariş etti. Sonra 2 kişilik yemeğe kadar indi ve yemek zorunda olduğunu söyledi. Müdür onayıyla hazırlanan yemeğin fotoğraflarını çekiyor bu seferde.
Yemeği yiyor lezzetini de beğeniyor ama bir sürü de eleştirisi var. Garson Müdire’yi çağırıyor. Jin soo nun sorularına yanıt veren Joo Hee onun muhabir olduğunu düşünüyor. Kız daha olmadığını söyleyince stajyer sanıyor. Kız da bu yanılgıdan hareketle gazetede gördüğü Sung Chan’la röportaj yapmak istediğini söylüyor.
Joo Hee getiriyor Sung Chan’ı. İkisi karşılaşınca şok geçiriyorlar. Kız muhabir olmadığını itiraf etmek zorunda kalıyorlar.
Kız Joo Hee’den yarı zamanlı iş istiyor. Gelecekte muhabir olacakmış. Oranın yemeklerini tanımalıymış gibi bahanelerle. Bulaşık, temizlik, her işe razı.
Joo Hee’nin babası geldi. Restoranın bütün tabaklarını o yaparmış. Bu seferde yarışma için 3 takım özel tabak yapmış. Yeni görev bu tabağa uygun yemek yapmak.
Malzeme konusunda Sung Chan çok yaratıcı. Dökülen meyveleri bile toplayıp değişik lezzette ürünler hazırlayabiliyor.
Bu seferki yarışma konusu içinde niyeti aynı. Düşük maliyetli bir yemek yapmak.
Jin soo işe alınmış. Onu gören Sung Chan şaşırdı.
Jin Soo yarışma hakkında bilgi almak için Sung Chan’ı sıkıştırıyor. O da dayanamayıp tabağı gösteriyor ve ucuz bir yemek yapacağını söylüyor. Onlar konuşurken Bay Jaun geldi mutfağa.
Sung Chan kimchi salatası yapacakmış. Tabağa bakan Bay Jaun, onu düşürüp kırdı.
Sung Chan ne yapacağını bilemiyor. Bay Jaun bir de demez mi “Düşük maliyetli yemek pahalı tabakta sunulmaz” diye.
Min Woo özel pahalı balıklar almış. (Kirpi balığından Sashimi yapacakmış.)Casusu Sung Chan’ın tabağını kırdığı haberini getirince çok sevindi.
Çırak ve Jin Soo çarşıda uygun bir tabak arıyorlar.
Bong Joo da casusunu göndermiş. Kimin ne yapacağını, olan biteni öğreniyor.
Kızla çırağın getirdiği tabakları beğenmeyen Sung Chan’ın yine aklında bir fikir var. Kullanılmayan küplerden birisini kırdı. İki büyük parçayı aldı.
Yarışma başladı. Üçü de çalışırken Patron Sung Chan’a tabağının nerede olduğunu sordu. İşin ilginç tarafı tabağı kıran Bay Jaun da yanında. Sung Chan tabağı kırdığını söyledi. Patron buna kızsa da devam etmesini söyledi.
Yemekler tamamlandı. Min Woo’dan başladılar. Gerçek bir sanat eseri. Üstelik kirpi balığının zehirli yumurtasını bile yenebilir hale getirmiş.
Bong Joo kırmızı cinsengli karatavuk çorbası ile yarışıyor. Çok pahalı bir yemek daha. Ama ayrıntılar çok iyi düşünülmüş.
Sıra Sung Chan’da. Patron yemeğin ana fikrinin ucuzluk olduğunu hemen yakalıyor. Tabak için küpün kırıldığını duyunca yüzü değişiyor sonra kahkahalarla gülmeye başlıyor. Yemek de çok lezzetli.
3 adam oturup atrı bir odada yemekler için karar veriyorlar. Joo Hee’nin babası Bong Joo’yu seçiyor.
Bay jaun, Min Woo’nun zehirli yemek yapmayı deneyecek kadar hırslı olmasını doğru bulmuyor. Sung Chan’ı seçti. Ve tabağı kırdığını söyleyerek itiraz eden Joo Hee’nin babasına tabağı kendisinin kırdığını söyledi.
Jüri geri geldi. Önce uzun bir açıklama yapıyorlar. Sung Chan iki seferdir malzemeleri iyi idare edememekle suçlanıyor.
Aslında 2 sefer de suçsuz. 1. Sefer kesenin ziyan olması Min Woo’nun çırağı dövmesi nedeniyleydi.
Min Woo, kirpi balığının kış mevsiminde en iyi olduğunu unutmuş. Malzeme seçiminden eksi puan.
Ve de zehir kullanarak çok hırslı davranmasından da.
Bölüm sonu söylenmedi ama 2. Turun galibi Bong Joo olabilir.
5. Bölüm
Evet Bong Joo kazanmış 2. Turu. Joo Hee tebrik ediyor onu.
Çok etkilenen jin Soo’ya göre en başarılı olan Sung Chan. Adamın dibinden ayrılmıyor. Ve asistanı olmayı teklif ediyor.
Sung Chan aslında abi kabul ettiği Bong Joo’yu çok seviyor. Ama onun kıskançlığının farkında değil.
3. görev yaban tavukları. Dilimlenmiş yaban tavuğu tarifi Kraliyet baş şefi tarafından tarifi bırakılmamış meşhur bir yemek.
Tadı yaşlılar biliyor ama nasıl yapıldığı meçhul
3 şef de deliler gibi çalışıyor, araştırıyorlar.
3 jüri üyesi kendi aralarında sohbet edip şeflerin yeteneklerini ve neler olabileceğini tartışırlarken Patron Oh eşitlik halinde Sung Chan’ı seçmelerini rica ediyor. Bu konuşmayı ne yazık ki oğlu Bong Joo da duyuyor.
Üstelik yarışmayı da o amaçla başlatmış patron. Bay Jaun da onu destekliyor. Ve bir şok daha. Kraliyet Şefinin gerçek torunu Sung Chan’mış. Geçmişte haksızlık yapılmış.
Bunları duyan Bong Joo yanlarına gidip babasından bir açıklama istiyor. Babası açıklama için onunla içeri girince geride kalan 2 jüri üyesi konuşuyorlar. Joo Hee’nin babsına göre restoranı büyütecek birisine gereksinim var. Bu durumda doğru kişi Bong Joo. Bay Jaun’a göre ise restoran zaten büyük. Esas gereken Kraliyet Şefi sembolü.
Duvardaki flotoğrafta kralla poz veren Kraliyet Şefi aslında Sung Chan’ın büyük dedesiymiş. Patron Oh da bunu çok sonra öğrenmiş. Kendi dedesi onun talebesiymiş ve Kraliyet Şefi torununun mirası sürdürmesi için destek olması ricasıyla ona vekalet vermiş.
Sung Chan’ın gençliğindeki fevki davranışları ve yemek yapmakla ilgilenmiyor gibi görünmesi üzerine Patron Oh kendi oğlu Bong Joo’yu şef yapmış. Bong Joo buna tepki gösteriyor.
Patron Oh daha sonra Sung Chan’ın yeteneğini fark edince çok şaşırmış.
Bong Joo haklı olarak, 15 yaşından beri hayalini kurduğu, uğruna çaba harcadığı bu gelecek için kendisini uyarmayan babasına kızıyor.
Kim Jin Soo garson olarak eğitim alırken, Patron da şefleri ve diğer adamlarıyla bir toplantı yapıyor. Bong Joo ortada yok.
Joo Hee’nin babası da Bong Joo ile beraberliğini istiyor olmalı ki kızına onunla ilgilenmesini söylüyor. Kız arıyor ama Bong Joo açmıyor telefonu
Doktorluğu bırakıp aşçılık yapan bir arkadaşının restoranında.
Joo Hee de babasından öğrendi büyük sırrı.
Bong Joo’ya Almanya’da yapılacak Dünya Aşçılık yarışması için teklif var. Daha önce reddetmiş.
Bong Joo işe gelmiyor. Dışarda yatıyor.
Joo Hee sırrı sakladıkları için babasına kızıyor ama esas endişelendiği kişi sırrı henüz bilmeyen sung Chan.
Babası ise Bong Joo için endişelenmesini söylüyor.
Kız buluyor Bong Joo’yu ve ona her şeyi öğrendiğini söylüyor.
Joo He enin babansın bakış açısı farklı. Kraliyet şefinin torununun kim olduğu değil ona göre önemli olan. Restoranın Bong Joo’nun olması lazım. Çünkü orayı yapan onun babası ve dedesi.
Yarışmayı kendine güveniyle kazanmalı.
Bu konuşmayı dinleyen Joo Hee pek de mutlu gözükmüyor. Gönlü iyiden iyiye Sung Chan da korkarım.
Bong Joo’ya Almanya’daki yarışmadan söz eden adam aynı konuyu Patron Oh’a da açıklıyor.
Bong Joo yine reddetmiş adamı. O da babasından çekinip çekinmediğinden emin olmak istiyor.
Bay Jaun’dan tat konusunda ipucu isteyen Min Woo, söylediklerinden bir şey çıkartamıyor ama yanlarındaki sung Chan bu lezzeti hatırladı. Babası küçükken dağda tavuk yakalayıp yapmış.
Bong Joo babasından özür dilemeye geliyor. Niyeti yarışmadan çekilmek. Ama babası iyi olduğunu kanıtlamasını istiyor. Sung Chan’a sadece bir şans vermiş.
Jin Soo, çırakla birlikte Sung Chan’ın peşinde. Sung Chan çırağına biriyle mi çıktığını sorarak aklını karıştırıyor.
Joo Hee Sung chan’a bir uğur hediyesi verdi. Sung Chan bunu neden kendisine verdiğini düşünürken arabada saklana birisi olduğunu fark etti. Jin Soo.
Kız kendini asistan ilan etmiş.
Kendisinin kazanamayacağını düşünen Min Woo, Sung Chan’ın kazanmaması için Bong Joo’ya yardım etmeye karar veriyor.
Dağda ise işler karışık Kız destek yerine köstek oluyor. Yılan ısırdı diye Sung Chan onu hastaneye taşıyor. Halbuki kız sadece yılan var dedi.
Min Woo kazanınca kendisini baş şef yapması karşılığında Bong Joo’ya yardım edecek. Ama bu yardım normal yollardan yardım değil. Planı Sung chan’ın malzemelerini yok etmek. İyi ki Sung Chan’ın çırağı bu konuşmaya şahit oluyor. Ve bütün gece tavuğun çalınmaması için bekleyip sabah gelen Sung Chan’a duyduğu konuşmayı anlatıyor. Sung chan buna inanmadığı gibi çırağını tokatlıyor. Abisinin bunu yapacağına inanmıyor. Abisiyle yüzleşiyor. Bong Joo ona engel olduğunu ama kendisinin daha bile kötüsünü yapmak istediğini söylüyor.
Ve yarışmayı bırakmasını söylüyor.
6. Bölüm
Yarışmayı adilane sürdürmeleri gerektiğini iddia eden Sung Chan’a bong Joo aslında amacın onun kazanması olduğunu söylüyor. (Bence saçma! Kendine güveni yok. Kazanabilir oysa.) Ve babasından öğrendiği gerçeği ona da açıklıyor. Ve Bong Joo’ya göre son yarışmanın konusu kasıtlı seçilmiş. Patron Sung Chan’ın o yemeği tattığını, yapabileceğini bildiği için.
Bong Joo kendisine artık Abi dememesini istiyor.
Üzgün Sung Chan hızla orayı terk ediyor. Onun halinden olan biteni tahmin eden Joo Hee ardından gidiyor. Ve Jin Soo’nun elinden dağda topladığı malzemeleri alan Sung Chan’ın onları öfke ve hayal kırıklığı içinde nehre atışını izliyor.
Gece boyu geçmiş hatıraları düşünen Sung Chan, Patronu uyandırıp yarılmaya katılmayacağını açıklıyor. Nedenleri o kadar uyduruk ki, Patron ona çok kızıyor.
Bıçaklarını ve önlüğünü bırakan Sung Chan habersizce restorandan ayrılıyor. Onun ardından ağlayan çırağını bulan Joo Hee telaşla toplantıya gelip durumu aktarıyor.
Bıçakları ardında bırakması artık yemek yapmayacağı anlamına geliyormuş. Joo Hee’nin babası yarışmayı bıraktığı için Sung Chan’ın sorumsuz olduğunu iddia ediyor.
Sung Chan’ın gidiş nedenini anlamaya çalışan Joo Hee önce Jin soo’yu sorguya çekti. Ondan sabah ilk iş çırakla konuştuğunu öğrendi sadece. Bong Joo ise konuşmalarını duyduğunu Sung Chan’dan öğrendiği çırağı odasına çağırdı. Ve onu suçlayarak susmasını istedi.
Bong Joo gerçekleri Sung Chan’a söylediği babasına itiraf etti. Tabii onu yarışmada ayrılamaya zorladığını söylemedi.
Oysa Patron Oh’un, Sung Chan’ın yarışma için istenilen yemeğin tadını bildiğinden haberi yokmuş.
Patron itirazlara rağmen yarışmayı askıya aldı. Sung Chan’ın gelmesini bekleyecekmiş. Joo Hee’nin babası bu karara tepki gösterdi. Patron neden gitmek zorunda kaldığını bilmeleri gerektiğini düşünüyor.
Jin Soo nun bir gazeteye son iş başvurusu da olmadı. Tekrar restorana döndü ama amiri ile çatıştı. Bindiği takside gideceği restoranın adını tam hatırlayamayan bir adam vardı. Sonradan bu adam ortaya çıkacak gibime geliyor.
Sung Chan’ın gidişi Joo Hee’yi harap etmişe benziyor. Babası dünyaca ünlü yemek eleştirmeni Ted Oh’ u ağırlamak için Patrona muhalefet edip, Bong Joo ve Min Woo’yu görevlendirirken kızı Sung Chan’ın masasında aslında Ted Oh için hazırlandığını gösteren evrakları buluyor ve onları Bong Joo’dan saklıyor.
Ted Oh’un restoransa geleceği haberi Jin Soo’yu işe almayan gazete patronunu da çok heyecanlandırıyor ve Jin Soo’nun orada çalışıyor olduğunu bildiği için bu fırsatı değerlendirmek istiyor.
Patronsa olan bitenden habersiz Bay Jaun’la bir gezide
Eleştirmen Ted Oh beklendiğinden 2 saat erken geldi. Evet bu jin soo’nun bindiği takside restoranı arayıp duran müşteri. Adını bile tam bilmiyor restoranın.
Patron bir kişinin onayının önemli olamayacağını söyleyip itiraz etmişti. Buna aldırmayan Bong Joo telaşlı. Ama vaktini boşa harcamayacak birisi olarak bilinen Ted Oh’un neden bekleyip etrafı gezmek istediğini anlayamıyor.
Patron ve Bay Jaun trenle çok uzaklarda bir pazara gidiyorlar. Patron hala Sung Chan’ı düşünüyor. Bay Jaun ise onun döneceğinden emin.
Bong Joo özel misafiri ile ilgilenirken. Normal salonda başka bir müşteri aperatif olarak Kırmızı barbunya çorbası istiyor. Aperatif olarak servis edilmediği söylense de ısrar ediyor.
Adamın her istediğine bir bahane bulundu. Bir de gerçek Ted Oh olmasın bu.
Özel salonda ağırlanan adamı da Jin Soo gördü. Tanıyacak mı bakalım. Tanıdı ama henüz bir şey söylemedi.
İçerde yemek bekleyen müşteri ise sorunlarla karşılaşıyor hala. Üstelik en problemli aşçı onun yemeklerinden sorumlu. Bütün yemeklerde sorun çıkıyor. Ve aşçı bir hışım mutfaktan gelip müşterinin üzerine yürüyor. O sırada diğer grup da içeri girdi. Sorunlarla karşılaşan müşteri özel ağırlanan adamın sekreteriymiş. Yani yemek eleştirmeni Ted Oh’un.
7. Bölüm
Ted Oh sekreterinden restoranın olağan servis kalitesini kontrol etmesini istemiş. Müşteri özellikle sorun çıkarmış yani.
Ted Oh kötü bir eleştiri yapacak makalede. Kesin belli oldu.
Jin Soo atlıyor öne ve adamın kendisini hatırlamasını sağlıyor. Ve Ted Oh’dan restorana vereceği puanı yükseltmesi için kendisine fırsat vermesini istiyor.
Min Woo müşterinin üzerine yürüyen aşçıdan istifa etmesini istiyor.
Diğer tarafta ise yönetim kadrosu Jin Soo’yu Ted Oh konusunda neler bildiğini öğrenmek için sıkıştırıyor. Kızın hatırladıkları ile Joo Hee’nin Sung Chan’ın toparladığı Ted Oh hakkındaki yazılardan adamın annesinin yaptığı yahninin lezzetini aradığını öğreniyorlar.
Sıcak, baharatlı ve Kimchili yahni yapıyorlar. Eskiden erişte konmadığı için eriştesiz. Ted Oh’la buluşuyorlar. Sadece Jin Soo ve Bong Joo var. Ted Oh’a yemeği ikram ediyorlar. Ve adam aradığı tadı buldu.
(Bu dizide ilginç olan yemeklerdeki lezzet, kullanılan malzeme ve kokunun değişimini kullanarak, onlar üzerinden bu değişikliklere neden olan olaylarla Kore tarihinin veriliyor oluşu.)
Jin Soo adamın mutluluğundan yararlanıp röportaj fırsatını da kaçırmıyor.
Patron döndü. Ona verdikleri habere göre Ted Oh en yüksek puanı vermiş.
Joo Hee çarşı Pazar gezip Sung Chan’ı arıyor. Bu davranışı daha sonra söylediği Bong Joo’yu kızdırıyor. Joo Hee onlar aramadığı için aradığını, endişelendiğini söylüyor ve sonrada Bong Joo’ya Sung Chan’ın gitme nedenini bildiğini düşündüğünü söylüyor. Adam reddedemiyor.
Bong Joo işleri büyütmek için genişleme projesinden vaz geçip, otelli vesairli bir inşaata kalkışıyor büyümek adına. Bununla da yetinmeyip şubeler açmaktan söz ediyor. Babasının itirazlarını da kulak arkası ediyor yine.
Bu arada Sung Chan da ülkenin her tarafından temin ettiği malzemelerle seyyar satıcılık yapıyor. Bir kamyonete yüklediği malları hoparlörle bağırarak satıyor. Tabii bu yasal olmadığı için sürekli polisle başı dertte.
Sürekli ülkenin her tarafını gezip malzeme konusunda bilgi topluyor.
Jin Soo dergide işe girmiş ama patron pek hoşnut değil.
Sung Chan gideli 1 yıl olmuş.Özel bir sunum için Bong Joo başka bir yere gidecek. (Bu Sung Chan’ın da yengeç aldığı yer) Bong Joo Joo Hee’ye de kendisi ile gelmesini teklif ediyor. O reddedince de Sung Chan’a duyduğu hislerin üstünden gelmesini öneriyor. Acıma da olsa, aşk da olsa.
Odaya gelen Jin Soo, Youngdok denilen yerde kendisinin de işi olduğunu, beraber gidip gidemeyeceklerini soruyor. Çok rahat yalan söylüyor.
Uçakla gidilecek kadar uzak. Demek Sung Chan’ı o yüzden bulamadılar. Pohang Havalimanı geldikleri yer.
Bu geldikleri yer daha önce Joo Hee’nin Sung Chan’la geldiği demirciye de yakın galiba. Babası ona da uğramasını istiyor.
Sung Chan okyanusa yakın giderken arabayı durdurup torpidodan Joo Hee’nin verdiği deniz kabuğunu eline alıyor ve onu düşünüyor. Evet beraber Demirci’ye geldikleri günü. Youngdok’taymış gerçekten de.
Sung Chan deniz kabuğunu cebine koyup yola devam ediyor.
Bong Joo Demirci’de. Kapıyı çalıyor ama açan yok. Babası da haber alamıyormuş zaten. Tam bu sırada Sung Chan da geldi arabasıyla.
Kapıda kilit var. Bong Joo ayrıldı. Yanından geçti Sung Chan’ın ama görmediler birbirlerini. Tipik Kore dizi klişesi!...
Sung Chan da kapıya gitti. Kapalı görünce arka tarafa baktı. Arka kapı açık. İçeri girdi. Demirci içerde yatıyor. Artık bıçak yapmıyormuş.
Jin Soo otel odasında. Küvette keyif yapıyor. Kapı sesi onu şaşırtıyor. Gizlice bakıp gelenin Bong Joo olduğunu görünce panikliyor. Orası kızın odasıymış.
O elbiselerini gizlice almaya çalışırken, Bong Joo da Joo Hee’yi arayıp yanına gelmesini istiyor. Uçak bileti bırakmış masasına. O istemiyor.
Jin Soo yemek için dışarıdan arıyormuş gibi yaparak adamın odadan çıkmasını sağlıyor.
Ama tam çıkarken kızın giysilerini görüp yanlış odaya geldiğini fark ediyor. Çok geç. Kız havlulara sarılı vaziyette çıktı banyodan. Panik tabii.
Sung Chan Demirci’ye yemek hazırlıyor. Adam telefonun fişini bile çekti. Aslında çok ciddi bir hastalığı var.
Otel personeli biriyle beraber olacağını söylediği için Bong Joo ile Jin Soo’yu aynı odaya yerleştirmiş. Sevgililermiş gibi.
Kız da Sung Chan dan bahsedip keyfini kaçırıyor Bong Joo nun.
Bong Joo daha değerli olduğu için sarı yumurtalı yengeç arıyor.
Sabah Demirci’nin evinde uyanıp onu yatağında bulamayan Sung Chan kanlı mendilden adamın ciddi bir hastalığı olduğunu anlıyor. Onu buluyor ama adamın hastaneye gitmeye niyeti yok. Sarı yumurtalı kış yengeci alıp hapisteki oğluna götürecekmiş doğum günü için.
Adam kansermiş.
Sung Chan onun için sarı yumurtalı yengeç arıyor.
O da Jin soo da ayrı ayrı kişilerden değerli yengeçlerin gizli yerini öğreniyorlar.
Sung Chan daha önce geliyor söz konusu yere ve sonradan gelen Jin Soo ile karşılaşıyorlar.
8. Bölüm
Deniz kenarında konuşuyorlar. Restoranda olup bitenleri öğreniyor Sung Chan. Jin Soo onun büyük bir restoranda şef olduğunu umuyormuş. Bong Joo’nun da orada olduğunu söyledi. Sung chan da onu gördüğünü söylememesini istedi.
Sarı yumurtalı yengeçleri paylaşmışlar.
Yemeğin sunulacağı Başkan Chang geldi.
Diğer tarafta Sung Chan da Demirci’nin oğlu için yemek yapıyor. Demirci ilk defa bu kadar iyi yengeç görmüş.
Demirci hastaneye gitme konusunda isteksiz. Oğluna hastalığını söylememesini istiyor.
Sung Chan yemeği yaptı. Demirci ile hapishaneye gittiler ama yemeğin içeri alınması yasak.
Başkan Chan ve misafirleri ise yemeklere hayran kaldılar. Başkan kadın muhabirlerden hoşlanırmış. Jin Soo’ya çok iyi muamele ediyor.
Sung Chan kendisine göre daha iyi bir imaj vereceğini düşünerek Jin Soo’yu hapishaneye çağırıyor. Onun aracılığı ile yemeği içeri sokmaya çalışacak. Ama kız işini yapmaya çalışıyor. Çaresiz biraz izin alıp hapishaneye gidiyor.
Derginin patronunun adalet bakanlığındaki amcası aracılığı ile giriş yapabiliyorlar. Patron küplere binse de yardımcı oluyor.
Demirci oğluna yemeği veriyor ama oğlu onu kovuyor. Onu ikna eden, babasının öleceğini söyleyen Sung Chan.
Bu acı verici sahneyi anlatmaya devam edemeyeceğim. Biraz gözlerim yaşlı.
Demirci, Sung Chan için yeniden bıçak yapıyor.
Hapisteki Demircinin oğlu Patron Oh’u arayıp babasının hastalığını haber veriyor.
Demirci hastanede. Patron Oh ve Joo Hee aceleyle yanına geldiler. Demirci onlara Sung Chan’dan bahsetti. Nerede olduğunu sordular.
Sung Chan elinde yiyeceklerle tam Demirci’nin kaldığı hastane koğuşuna giriyordu ki onları gördü içerde ve kaçtı. Ya da öyle sandı. İlk virajda çarpmamak için savrulduğu arabadan inen Bong Joo.
Bong Joo sanki suçlu kendi değilmiş gibi davranıyor. Bir de vurdu çocuğa, adilikle suçladı. Neyse Sung Chan da lafını esirgemedi.
Sung Chan gidip sahilde ağlıyor.
Hastanede ise Patron ve Joo Hee çok sevinçli. Birazdan Sung Chan ın geleceğini düşünüyorlar. Bong Joo onu görmediği yalanını söylüyor.
Demirciden Sung Chan’ın ne iş yaptığını öğrenen Patronun canı sıkkın. Demirci onu teselli ediyor. Yeniden yemek yapmaya başlayacağından emin. Patron oğlundan Sung Chan’ı bulmasını istiyor. Restoranda da sorun var. Ted Oh’un sekreterine kötü davranan aşçı kovulmamış, tatlı bölümüne geçmiş ama Suudi müşteriye şarap soslu dondurma yaparak orada da işleri berbat ediyor.
O gitti. Yeni bir geldi ama gelen gideni aratıyor. Hem de nasıl.
Bong Joo adamına Sung Chan’ın yerini buldurdu. Yarışmanın devam edeceğini sana adamına bunun ASLA olmayacağını söylüyor.
Gizlice gidip Sung Chan’ı çalışırken izliyor.
Sung Chan’ı hep polise şikayet eden restoran sahibinin başı mafya ile dertte.
9. bölüm
Kendisini şikayet eden adamı mafyadan kurtararak ona iyilik yapıyor Sung Chan. Hem de kendi başını derde sokmadan. Tek yaptığı arabasının hoparlöründen siren sesi yayınlamak.
Jİn soo’ya teşekkür etmek için balık götürdü ama kız yakalanmamak için onu patronunun odasındaki balkona çıkardı. Oradan konuşmaları dinleyen Sung Chan kızın işten atılamamak için tek çaresinin 5 yıldır kayıp olan bir kasabı bulması olduğunu öğrendi.
Sung Chan o kasabı bulması için kıza yardım edecek. Tesadüfen bir yatırıma esas olacak et yarışması için restoranın da aynı kasaba ihtiyacı var. Kararlar alıyorlar ama Joo Hee bundan memnun değil. Patronun onayını kimse sormuyor çünkü.
Oğlundan durumu öğrenen Patron buna izin vermiyor. En ilginci de böyle düşündüğü için restoranı ona bırakamayacağını söylüyor. Geleneksel olanda kalmakla evrenselleşmenin çatışması.
Ve oğlu babasına karşı gelip konuyu yönetim kuruluna sunacağını söylüyor.
Patron Oh çok üzgün. Bay Jaun ona moral vermeye geliyor.
Patron Oh Sung Chan’ın babasını kaybettiği günü hatırlıyor. (Korede ölen kişinin cesedi yakılmayıp gömülecekse tabutla gömülüyormuş. Bizdeki gibi değil yani)
Sung Chan’ın ta o zaman Patron Oh’la gitmeyi kabul etmesinin en önemli nedeni bir abisi olacağı sözüymüş.
Joo Hee, sung Chan’ı özlüyor. Onun odasında geride bıraktığı önlüğü, diploması, kitapları ile avunuyor. Bu durum Bong Joo’yu çok rahatsız ediyor. Kız onu sıkıştırınca yerini bulduğunu belli edip, Sung Chan’ı küçümseyen laflar ederek kızı ondan soğutmaya çalışıyor.
Kasap Kang’ı arayan Jin Soo ve Sung Chan mezbahada bir kasapla konuşuyorlar. Kasap Kang bir tek sapında “Parlayan Sevgilim” yazan kemik sıyırma bıçağını geride bırakıp ayrılmış. Bu doğmamış kızının adıymış. Bıçağı hamile eşi almış. Kızının mı eşinin mi öldüğü bilinmiyor. Jin Soo bıçağı ödünç istiyor.
Bıçağı da göstererek adamı aramaya devam ediyorlar. Akşam sonuç alamadan Sung Chan kızı evine bırakıp gidiyor. Gündüz bir kadının söylediklerinden etkilenen Jin Soo gece bıçakla ilgili korkunç kabuslar görüyor ve Sung Chan’ı arıyor. Aynı anda Bong Joo’dan aldığı ev adresi ile Sung Chan’ın nasıl yaşadığını görmeye gelen Joo Hee de onun gittiğini görüp peşine düşüyor.
Sung Chan Jin soo’ya gece yarısı onu çağırdığı için takılıyor. Kendisine abayı yaktığını iddia ediyor şaka yollu. Sonra bir şeyler atıştırmaya karar veriyorlar. Sung Chan kamyonetinin kasasında yemek pişiriyor. İkisinin ismi yan yana gelince ziyafet anlamına geliyormuş. “Jinsoo Sungchan”
Sjung Chan ilişkileri olduğunu sanacaklarını söylüyor etrafa bakınarak. Bu arada onları izleyen birisi var. Arabasında yaşlı gözlerle oturan Joo Hee. Sung Chan’ın restoran ve oradaki herhangi birisi hakkında da konuşmak istemediğini duyuyor.
Ertesi gün restoranda bütün aşçılar et yarışmasına hazırlanıyorlar. Yeni tuhaf alt kademe şefle dalga geçseler de önerileri sonucu değişen tatlar onları şaşırtıyor.
Joo Hee artık işine odaklanmaya karar vermiş, yine de o gün restorana gelen Jin Soo’yu kıskanmamak elinde değil.
Restoran büyük yarışmaya katılmaya karar vermiş, önce kendi içindeki yarışmanın galibi belirlenecek. Sung Chan’ın çırağı ustasının bir tarifini kullanmış. Bunu söyleyince düşmanları tepki gösteriyor.
Jin Soo restoranında kasabı aradığını öğrenince Bong Joo’ya kendi durumunu aktararak yardım istiyor.
Joo Hee, sung Chan’ın üniformasını ve defterini Jin Soo’ya verdi. Kız neden ona verdiğini sorunca da görüştüklerini bildiğini söyledi.
Ve ondan Patron Oh’un Sung Chan’ı görmeye ihtiyacı olduğunu da söylemesini istedi.
Yarışmanın galibi Sung Chan’ın tarifini kullanan çırağı. Yeni alt kademe şef buna çok bozuldu.
Tabii onu işe alan Min Woo da. Ama merak edip yemeği tadan yeni eleman çırağı tebrik edip, ustanı iyi seçmişsin diyor.
Min Woo hırsını yenilen kendi asistanından çıkardı.
Mafyanın uğraştığı restorana gelen Sung Chan ortada dönen tuhaf işleri merak ediyor. Dolap ağzına kadar dolu. Adam hala et alıyor. Mafya babası yemeğe gelmiş. Sadece ön kol inciği yiyor. Adamdan istediği bir şey var ama ne?. Bu arada dükkan sahibinin adı Kang. Kasap olmasın.
Mafya babası eti çiğ yiyor bu arada.
Sadece ufak bir parçasını yemek için her seferinde bir inek kesiliyormuş. Ve adam ineğin değil yediği parçanın parasını verip gidiyormuş. İneğin parasını ödemeli oysa. Sung Chan mafya babasına bunu söylüyor. Ve kıyamet kopuyor.
Sung Chan gözleri kapalı bahis oynamak istiyor. Mafya babasının eti tanıyamayacağından emin gözleri kapalıyken. Kaybederse artık o dükkanda incik yiyemeyecek. Kazanırsa nuarı Sung Chan hazırlayacak.
10. Bölüm
Bong Joo kararı yönetim kurulundan geçirtmiş. Babasından özür dilemeye geliyor ama o babası her şeyi oluruna bırakmış görünüyor. Sung chan’ın sokaklarda kalması onu rahatsız ediyor. Atalara hakaret olduğunu düşünüyor. Oğlu bulamıyorsa o arayacakmış. Bong Joo yine sessiz.
Sung Chan’ın ve mafya babasının gözleri bağlandı önlerine etler kondu. 3 tabak çiğ etle test yaptılar. Ve Sung Chan kazandı.
Yenilen doymazmış ya. Mafya babası yeni bir bahis önerdi. Etin yedi bölümünü tadacak ve ne olduğunu söyleyecekler. Sung Chan kazanırsa adam bütün etlerin parasını ödeyecek. Aksi halde…
Başkan Oh’un onu döve döve öğrettiği şeyleri hatırlamaya çalışıyor.
Kang Usta tahmin ettiğimiz gibi dükkanın sahibiymiş. Aranan kasap. Eşi ölmüş. Bir kızı varmış bankada çalışan. Onunla da işi yüzünden görüşmüyormuş adam. Bong Joo da adamından aldı bu bilgileri. Jin Soo’ya haber verdi beraber gidecekler.
Tam da bahis sırasında orada olacaklar sanırım. Bütün mahallelinin gözü önünde yapılıyor test. Kaybederse adamın her dediğini yapacak. Kasaba göre kesiş şekline göre 30 bölüm var. 7sini tanımak olanaksız. Sung Chan’a yalvarıyor vazgeçmesi için.
Gayet iyi gidiyor test. Sung Chan birer birer tadıp söylüyor ve alkışlar. Her bildiği parçada altta etin şeması belirip hayvandaki yeri gösteriliyor.
2. bölümdeyken geldi Bong Joo ile Jin soo. Olan biteni anlamaya çalışıyorlar.
Son parçaya kadar sorun yok. Sonuncu da bir tartışma çıktı ama sonucu beklemeden Bong Joo kıza gidelim dedi.
Yolda kıza dediğine göre Sung Chan haklıymış. Sorun etin kesilmesindeymiş.
Kız inmek geri dönmek istedi. Geldi ama yardım etmek zorunda kaldı. Bütün mahalleye pişen bedava ete ve bulaşığa.
Mafya babası hessbı ödedi ama Sung Chan la işi bitmemiş. Onu sevmiş, daha yarışacaklarmış.
Mafya babası. Adamlarından Sung Chan’ı araştırmalarını istiyor.
Mafya babası, Başkan Suh’muş. Restoranın yarışmadaki rakipleri galiba.
Min woo, şef ama piyasadaki her türlü olaydan da haberdar. Kasap Kang’ın onunla olması rahatsız ediyor.
Min Woo ile Bong Joo dürüst savaşmak yerine Kasap Kang’ı elde etmek için kızı ile uğraşmaya karar veriyorlar. Kız bunların iş yaptığı bankada çalışıyormuş. Banka da bunları kaybetmemek için her şeyi yaparmış. Daha doğrusu Min Woo’nun planı bu. Bong Joo karşı çıkıyor. Adamına Sung Chan’ın kasap Kang’la ilişkisini araştırmasını söylüyor ve tabii Başkan Suh’la.
Jin Soo röportaj yapmayı teklif edince Kasap Kang onu da Sung Chan’ı da dükkanından kovuyor.
Jin Soo, Müdür yun’un gönderdiği üniforma ve defteri verdi. Ve söylediklerini aktardı.
Bong Joo, Kasap Kang’ı bir restoranda buluştu. Onu eğitmen olarak işe almak istiyor. Adam kasaplığa dönmek istemiyor. Bong Joo kızı yüzünden olup olmadığını soruyor. Adam bu soru üzerine bırakıp gidecekken, özür dileyip dil döküyor. Haftasonu adamı restoranda ağırlayıp cevabını alacak.
Başkan Chang yine gelmiş. Ona Sung Chan’ın çırağının yaptığı yemek de ikram ediliyor. Adam çok beğeniyor. Min Woo’nun çırağı kıskançlıktan çatlamak üzere. Ustasına soruyor, o da Sung Chan’ın çırağının yarışmaya gitmesinin imkansız olduğunu söylüyor.
Başkan Chang Bong Joo yu gerdi. Yatırıma karar vermek için yarışmayı kazanmalarını bekleyecekmiş.
Paniğe kapıldılar. Kasap Kang için Min Woo öne atıldı. Hızlandırmak için gidip adamla konuşacakmış.
Kasap Kang hayır deyince Min Woo kızına getiriyor sözü. Kızının kovulmak üzere olduğundan ve bunu durdurabileceğinden söz ediyor. Ve adamı tehdit ediyor. Hafta sonu olumlu cevap bekliyor.
Min Woo, Bong Joo’nun söylediğinin tersine bankanın müdürünü de arıyor.
Kasap Kang deniz yosunu ile bir yemek yapıp o yemeği çok seven kızına gönderiyor sürekli.
Sung Chan ve Jin Soo dükkandayken kızı geliyor ve yemeği geri bırakıyor, bir daha gelmemesini istiyor.
Kızının bir zamanlar nişanlısı varmış. Bir avukatın oğlu. Kang mesleğini saklamış. Arkadaşları söylemişler. Her iki ailenin görüşeceği gün Kasap Kang’ın rakibi söylemiş. Nişanlılar ayrılmış. Karısı hastaymış zaten. Utanç yüzünden adam mesleğini bırakmış.
Et yarışması basın toplantısı yapılıyor. Bong Joo, Joo Hee ile geliyor. Rakip firmanın başkanı Suh da orada.
Bu arada Başkan Suh da Sung Chan’ın şef olduğunu öğreniyor. Başkan Suh da her işe girişmeden önce Bay Jaun’un biliciliğine başvuranlardan. El falı çıkıyormuş. Bu sefer de Lee Sung Chan için danışıyor. Adını duymak Bay Jaun’u şok ediyor.
Jin Soo ve Sung Chan, Min Woo’nun tehditini öğrendiler. Jİn Soo çok kızdı. Sung Chan sessiz. Arabayı bankanın önüne çekiyor.
Kız onunla görüşmeyi reddetse de önlemini almış. Zorluyor ama kız fenalaşıyor.
11. Bölüm
Fenalaşan kızı arkadaşları taşıdılar hemen.
Restoranda ise et yarışması ile ilgili raporu sunuyor Joo Hee. Her katılan şirket 1 sef, 1 kasap ve 1 asistan adı bildirecekmiş. Suh’un başkanı olduğu Daejin kesin katılıyormuş.
Bu durum Joo Hee’nin babasını kızdırdı. Bu adam Patron Oh’u ne çabuk ekarte etti.
Başkan Suh Sung Chan’ı getirmeleri için adamlarını görevlendirmiş. Ama onlar inanılmaz kabalar.
Onu götürürlerken hastaneye merak içindeki Jin Soo geldi. Ve Kasap Kang’ın kızını gördü. Meğer kız hamileymiş. Düşük yapma ihtimali varmış. Bankada onunla çok ilgilenen bir adam var. Bebek onun mu acaba?
Başkan Suh, Sung Chan’ın getiriliş şekline çok kızdı. “Eşlik edin” demiş halbuki. Sürükleyin değil.
Sung Chan’ı ikna etmek için yarışmadan bahsetmeden önce yaptıklarını izlemek çok eğlenceli.
Sarhoş olup sızan Sung Chan’ın cebine gizlice bir kağıt yerleştirdi Başkan Suh. Daha önce bu kağıdın çok pahalıya mal olduğundan bahsediyordu. Ne acaba?
Bong Joo nun adamı Sung Chan’ın Kang’la işbirliği yaparak Başkan Suh’la görüştüğü uydurma haberini getirdi.
Min Woo tehdidinden söz etmeden Bong Joo’ya Kasap Kang’ın evet dediğini söylüyor.
Bay Jaun falcılıkla vs. kazandığı bütün parayı garibanlara yemek yedirmeye harcıyor.
Bu iş için restoranı kullanıyor ve Joo Hee’nin babasını deli ediyor.
Bay Jaun Sung Chan’la ilgili duyduklarını aktarıyor üzüntüden yataklara düşen Patron Oh’a.
Sung Chan, Kasap Kang’ın hastanedeki kızı için yemek pişiriyor. Hastaneye götürüyor o sırada babası da gelince kız yemekleri yere çalıp hepsini kovuyor.
Kızın bankadaki arkadaşı yönetimin kızı sık sık çağırıp babası konusunda bir şeyler söylediğinden bahsedince, kızın da tehdit edildiği geliyor akıllarına.
Kızın arkadaşı bir de onun annesi hamileyken belli bir eti babasının hazırlayıp ona yedirdiğini, bulantısına iyi gelebileceği için kızın hep o eti aradığını söyleyince adam bıçağı eline alıp kızı için et hazırlıyor.
Eti kıza götüren Sung Chan onunla acı verici bir konuşma yapıyor.
Başkan Suh ‘la konuştuğunu söyleyince Jin Soo Sung Chan’ın restorana karşı yarışacağını düşünüyor. Onların da yarışmaya katılacağını bilmeyen Sung Chan çok şaşırdı.
Kasabı getirmesi için restorandan araba gönderiyorlar. Adam tam çıkacakken kızı arkadaşı ile birlikte geliyor. Ve kız evlenme isteklerini açıklayıp artık babasından hiç utanmadığını söylüyor.
Kızı işten de ayrılmış. Onlardan öç almak için. Artık adam rahatça hayır diyebilir.
Ve dedi hem de lafını hiç esirgemeden.
Bong Joo, min Woo’ya yaptığı yanlış için kızıyor ve 2. En iyi dediği, min Woo’nun kovduğu aşçıyı geri çağırmasını istiyor.
Kasap Kang, Sung Chan’la içiyor bir sokak lokantasında ve Başkan Suh’la yarışmaya girmeyi öneriyor. Sung Chan istemediğini söyleyince de bongJoo ların restoranının hakkından gelmekten söz ediyor. Bütün bu adiliği yapanın onlar olduğunu Sung chan daha yeni öğrendi.
Patron Oh Sung Chan’ı görmeye geldi.
Ailesi ile ilgili gerçekleri ayrıntıları ile anlatıp geri gelmesini istedi. Ama Sung Chan gelemeyeceğini söyledi.
Min Woo güya kasaptan özür dilemeye geldi. Pasta getirmiş, ondan başkaları ile çalışmaması için söz almaya çalışıyor. O gittikten sonra pastanın altında bir zarf içinde para olduğunu da gördüler. Tam o sırada içeri giren sung chan bu adiliği öğrenince paraları kaptığı gibi restorana gitti.
Bu sırada Bong Joo da internetten Başkan Suh’un kendi kendine yaptığı başvuruda Jee Sung Chan yazdığını gördü. Onun kasten yaptığını düşünüyor
Sung Chan geldi restorana ve birbirlerine girdiler. Sung Chan adilene yarışmanın nasıl olacağını onlara göstereceğini söyledi.
Min Woo’yu da benzetip giderken Patron Oh bahçede yakalayıp kendisini izlemesini istedi.
Min Woo ile Bong Joo’nun da arası iyi değil. Kovduğu adamı geri çağırmak istemiyor Min Woo.
Patron Oh, Sung Chan’a yemek hazırlıyor. Başkan’ın isteği şefliği bırakmaması ve sözünü tutup en iyisi olması.
Onlar yemek yerken eve gelen Bong Joo, onları gördü.
12. Bölüm
Ve Bong Joo yanlarına gelmeden gidip başka yerde yemek yiyor.
Min Woo dasha önce kovduğu Bay Choi’yi geri getirdi. Adam önünde diz çökmesini istiyor.
Restoranda gerçekleri bilmeyen herkes Sung Chan’ın şirkete ihanet ettiğini düşünüyor.
Yarışma günü.16 şirket var. 1. Etap en iyi biftek, 2. Etap en iyi kasap, 3. Etap en iyi kömür
Ara verildiğinde Joo Hee buluyor sung Chan’ı ve geri dönmesini istiyor. Onlar konuşurken Bong Joo uzaktan izliyor.
Bong Joo’lar hayvan çiftliği almalarına rağmen ülke genlinde en iyi hayvanı arıyorlar. Sung Chan’ın işbirliği yaptığı Başkan Suh da en iyi hayvana sahip olduğunu sanıyordu ama Bay Kang bunun böyle olmadığını ispatladı.
Joo Hee en iyi kömürler konusunda araştırma yapıp Bong Joo’ya veriyor sonuçları. O da Sung Chan’ın doğru yapmadığı görüşünde. O nedenle Bong Joo’nun restoranın gerçek halefi olduğuna karar vermiş. Bu görüş Bong Joo’yu mutlu ediyor.
Gerçekleri bilmeden kararlar verince insanlar böyle garip sonuçlar ortaya çıkıyor elbette.
Joo Hee’nin babası için restoran çok önemli. Kızının Bong Joo ile evlenmesini isteme nedeni de oraya daha fazla sahip olabilmek.
Sung Chan , Jin Soo’dan restoranın aldığı inekle ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışıyor. Jin Soo’nun dergideki patronu da Sung Chan’ın haleflik yarışmasını kazanabilecek durumdayken neden ayrılıp karşı tarafta yarıştığını bulmaya çalışıyor. O da Jin Soo’ya verdi bunu bulma görevini.
Sung Chan’ın grubu ppazar gezip hayvan arıyor. Tam buluyorlar ki kamyoneti getirene kadar aynı hayvanı daha fazla verip Min Woo alıyor. Min Woo, Sung Chan’a vurmaya çalışıyor, 2 sefer de Sung Chan kurtulduğu gibi, onu kamyonetin korkuluklarına yapıştırıyor. Bu sefer onu hainlikle suçlayan Bay Choi saldırıyor, yaşlı olduğu için ona el kaldırmayan Sung Chan’ın yerine onun önüne Bay Kang geçiyor.
Ve min Woo lar hayvanı alıp gidiyorlar. Bay Kang en iyi hayvanın o olduğunu düşünüyor.
Çiftliğe dönen Min Woo hayvanı Sung Chan’ın takımından çaldıklarını söylüyor Bong Joo’ya. İyi iş diyor o da!...
Aaaa. Sung Chan ekibi üzgün otururken Jin Soo’nun söylediği bir söz yüzünden bende de jeton yeni düştü. Bay Kang’ın kızının nişanının bozulmasına sebep olan adam onun rakibi Bay Choi. Restoranda Min Woo’nun kovup da sonra işe almak zorunda kaldığı adam yani. (Jongku)
Bong Joo’lar çiftlikte hayvanın etlerini ultrasonla incelerken, Sung chanlar onlara inek satmak isteyen bir adamın hırsız olduğunu fark edip adamı yakalatıyorlar. Hayvanı değerinin 2 katına almaya kalkıştıklarında da mal sahibinin oğlu, ineği çok sevdiği için buna karşı çıkıyor.
Çocuk kalbinden hasta. Babası inekten eline geçen parayla ameliyat ettirecek. Çocuk ineği iyi bakması şartıyla Sung Chan’a vermekten söz ediyor. Oysa kesecekler.
Çocuğa yalan söylemek Sung Chan’ı çok üzüyor. Jin Soo, çocuk ve Sung Chan o gece aynı odada yatacaklar. Sung Chan, restorandan ayrılma nedenini söylüyor kıza. Bong Joo ile yarışmak istemediğini, korktuğunu. Oysa şimdi böyle düşünmediğini, onlara kazanamayacaklarını göstereceğini.
Ama jin soo bu konuşmanın gerisindekini keşfediyor. Yani restorandakilerin Bay Kang ve kızını tehdit edenler olduğunu. Sung Chan’ın onlara hadlerini bildirme isteğini. Tuttukları yolun yanlış olduğunu göstermek istediğini.
Dışarı çıkan Sung Chan çocuğun hala ineğin yanında olduğunu görüyor.
Sabah uyanan Sung Chan ve Jin Soo birbirlerine olağandan fazla yakın ve yalnız olduklarını görüyorlar. Çılgına dönen kız adama saldırıyor. O ise uyku sersemi ne olup bittiğini bile anlayamıyor.
İneği alıp yola çıkıyorlar ama Bay Kang çok yavaş sürüyor, otobana da girmiyor, diğerlerinin ısrarına rağmen.
Diğer yanda Bay Choi son sürat otobanda. Hayvan aracın kasasında çok rahatsız. Yerde yeterince talaş olmadığı için kayıyor. Ve bacakları açılırken garip bir biçimde düşüyor. Arkadaki jipte Min Woo ve Bong Joo var. Farkında değiller durumun.
Sung Chan’ın grubunu Başkan Suh yarışma yerinde sabırsızlıkla bekliyor ama yolda kaza var. Başkan Suh’un adamı arıyor. Sung Chan tam telefona bakacakken elinden telefonu kapan Bay Kang pilini çıkarıyor ve Sung Chan’ın en önemli eksikliğini vurgulayan sözü söylüyor. “Asla iyi bir şef olamayacaksın. Nerede senin sabrın?
13. Bölüm
Bong Joo’la hayvanı getirdi ama inek çok agresif. Sanırım Bay Kang özellikle yavaş sürüyor. Hayvan çok rahat çünkü.
Yetişiyorlar ama Başkan Suh çok umutsuz. Bong Joolar’ın ineğinin çok iyi olduğunu, kaybettiklerini düşünüyor.
Bong Joo da çok emin kendisinden. Sung Chan’a kendisinin asla dengi olamayacağını söylüyor.
Bong Joo hala kendinden emin değil. Sung Chan’ı engellemek için babasından yardım istiyor. Ve babasının onu halef kabul etmesini.
Jin Soo yarışmaya gidecek. Patronu arabasıyla götürmeyi teklif ediyor. Otele geldiklerinde yarışmanın sunucusunun bir sorun nedeniyle gelemeyeceğini öğreniyorlar. Sunucu lazımmış. Jin soo olmasın.
Patronu spikerlik yapacakmış zaten.
Evet sunucu Jin Soo.
Başta bocalasa da iyi gidiyor. İlk 13 takım tamamladı. 1++A alabilen takım 1. Olacak. En iyi et.
1. Yarışma. Önce yoğunluk sınıfları. Sung Chanlar A aldı. Bong Joolar da.
Ama rakam olarak Bong Joolar daha iyideler.
Şimdi mastarlarla etin rengi kontrol edilecek. Bakalım hayvanın agresifliği hangi aşamayı etkileyecek?
Sung Chan’ın takımı 1+ ile 2. Bong Joo’nun ki 1++ ile 1. Oldu ilk etapta. Sonuç açıklanmıştı ki hakemlerden birisi bir sorun fark etti. Bong Jooların etinin kas içinde ciddi bozukluk var. Bu ilk sözleri duyan Bong Joo, salondan fırladı. Woonamjung /Yani restoran için verilen not düzeltildi. “Adelesel Hematom”
İnek aşırı strese maruz kaldığı için kas içinde kanama olmuş. Ve inanmayan bong Joo’ya kanamaları gösterip soruyor hakem “Onu nasıl taşıdınız? Hızlı mı sürdünüz? Kötü mü davrandınız?”
Bu aslında Sung Chan için de iyi bir ders oldu. Woonamjung 40 puan kaybetti. İlk turun 1. Si Sung Chanlar. -40 puana rağmen Bong Joolar ilk 8 e 8. Sıradan girmeyi başardılar.
İkinci etap yani kasap yarışmasında 8 ekip yarışacak. Oradan 4 ekip 3. Etaba kalacak.
Sung Chan çok sakin. Sunuculuk yapan kızımız da maşallah hiç de tarafsız gözükmüyor. Ondan fazla sevindi.
Bay choi zehirini kusuyor yine Bay Kang’a. 2. Olan ekibin kasabı da arkadaşı ama o çok mert. Gelip tebrik ediyor ve başarılar diliyor.
Restoranda da suratlar 1 karış. Joo Hee’nin babası Sung Chan’a müdahale etmediği için Patron Oh2a kızıyor. Koyunlarında yılan beslediklerini iddia ediyor.
Bong Joo, Sung Chan’ı asla affetmeyecekmiş. Adilane yarış diyor Sung Chan. Bong Joo’ya göre onun Woonamjong a karşı yarışması adaletsizlikmiş.
Bong Joo bir de “daha dürüst ol” demez mi!...
2. etapta 2. Olan takımın kasabı da önemli bir kişiymiş. Bu etaba 3 büyükler savaşı olarak bakılıyor.
Joo Hee Patronundan Bong Joo’ya yardım etmesini istiyor. O da yapabiliyorsa kendisinin yardım etmesini söylüyor. Patrona göre biraz daha izlemek lazım. Sung Chan 1 yıllık avarelikten sonra yeni yemek yapmaya başladı.
(Bu arada aklıma geldi. Hala Başkan Suh’un Sung Chan’ın çanta gözüne koyduğu kağıdın ne olduğunu bilmiyoruz.)
Gece Joo Hee evinin önünde Sung Chan’ı bekliyor. O ise bir havuz başında Jin soo ile sohbette.
Bong Joo içip eve gelmiş, yatağında sızmış.
Sung Chan’ın arabası eve geliyor ama direksiyonda Jin Soo var. Arabanın aynasını kırmış bu kez de. Adam içki içtiği için o geçmiş direksiyona. Kız kızıp gitti.
Joo Hee seslenince şaşırdı adam. Beraber eve girdiler. Joo Hee aile olma kavramını vurguluyor. Kardeş olduklarını. Sung Chan onu kardeş olarak istemediğini söyledi bong Joo’nun. Kendisini de aile olarak görmemelerini. Nedenleri bilmediği için Joo Hee şaşırdı.
Dışarda da bir yapışkan bant kapıp gelmiş Jin Soo. Aynayı yapıştırıyor. Bir gül taktı aynaya.
Tam gidecekken Joo Hee yi yolcu eden Sung Chanı görüp saklandı. Sevgili olduklarından şüphelendi. Kızıp taktığı gülü söküp aldı.
Joo Hee giderken masada üçünün bir arada oldukları bir fotoğraf bırakmış.
Sabah Jin soo lafını esirgemiyor Sung Chan dan. Yakın gözüktüklerini de söylüyor Joo Hee ile. Gece yarısı ziyaretine getirip sözü gören yanlış anlar diye kıvırıyor. Adam neden buna taktığını sorunca da konuyu değiştirmeye çalışıyor.
Woonamjung da yemek iptalleri artıyor.
Başkan Chang restorana geldi. Desteklediği takım sonuncu olunca onun da itibarı azalırmış.
Daha önce yarışmayı kazandığı halde Almanya’ya başkasını gönderen Min Woo’ya kızan Sung Chan’ın çırağı, ustasının yaptığı turşuları paketleyip, onlara kafa tutarak restorandan ayrılıyor.
Her kasap kendi tarzında yarışmaya hazırlanıyor. 2 saat bıçak sallamak için kolları kuvvetli olmalı.
14. Bölüm
Kasaplar deli gibi çalışırken, Bay Suh yarışma için Bay jaun’un bilicilik yeteneklerini sınamaya çalışıyor ama dediklerinden bir şey anlamıyor.
Bay Jaun’un dolaylı olarak belirttiği gibi Yılan yani Bay Choi o gece Bay Kang’ın dükkanına geldi. Soju istedi. Bay Kang da biraz yiyecekle soju verdi. (Eti çiğ yemelerine deli oluyorum.)
Bay Choi ağzını açtı. Günah çıkarıyor. Kang’ın kızı için üzgünmüş.
Yöneticilik görevini elinden aldığı için Kang’dan intikam almış. Kang elinden almadığını, yeteneği ile kazandığını söylede se ona göre Kang da yetenek yokmuş. Bay Choi masayı devirdi. Kırılan Soju şişesinin parçası yere düşen Bay Kang’ın eline battı.
Kasten yapmış. Adil yarışamazmış.
Yarışma günü.
Kang ın sağ eli yaralı. Bariz farkla önde giderken eli acımaya başladı. Sonlara doğru dayanamayan Bay Kang durdu. Elinden aşağıya inen kanları tek gören Sung Chan. Müdahale etmek isterken Başkan Suh engel oldu. Bay Kang da iyiyim işareti yaptı ama çok kötü.
İlk bitiren Bay Choi ama tek koşul değil ilk bitirmek. Göreceğiz. 2. Hanareum takımındaki iyi kasap.
Bay Kang sonuncu ama bitirinceye kadar bırakmıyor. Herkes kanları gördü. TV başında kızı da izliyor.
Adam onuruyla sonuna kadar ayakta kaldı. Bay Choi utandı galiba bakamıyor.
Bitirdi, bıçağını sapladı ve bayıldı. Sung Chan atlayıp sırtına aldı. Hastaneye koşturdu.
Hızda Sung Chan’ın grubu 8. Oldu. Sıra doğruluk kontrollerinde. Hepsinin eksi puanı var. Bay Kang kusursuz.
4. sırada da olsa Sung Chan’ın takımı 3. Tura geçti.
Herkes gitti. Bay Kang’ın geride kalan özel bıçağını yerden alan Bay Choi.
Bay Kang olan biteni kimseye anlatmıyor. 3. Tur tavsiyeleri veriyor sadece.
Woonamjung da kutlama var. Bay Choi övgü ve tebrikleri kabul ediyor.
Jin Soo, Sung Chan’a kendisi için yemek pişirtmeye çalışıyor. Onunla gezecekmiş. Ekip olarak.
Woonamjung da toplantı.
Yıllardır restoran işleten Bay Kang’ın en iyi kömürücüyü bileceğini söyleyen Bay Choi. Sung Chan’ın ızgarada en iyi olduğunu söyleyen de Joo Hee’nin babası.
Min Woo, eski kitaplardaki bütün ızgara tariflerini bulacakmış. Kazanabileceğini söylüyor.
Bay Choi yöneticiliğe atandı. Ve ilk isteği kendisinin yerine atanan adamla ilgili.
Jin Soo ve Sung Chan eve geldi. Sokakta yatan çırağı gördüler. (Seokdong)
Aslında Sung Chan kömür konusunda da çok bilgili. Saf meşe kömürünü farklı amaçlarla kullanıyor evinde.
Yemekte işten ayrıldığını söyleyen çırağına kızdı Sung Chan. Hemen dönmesini söyledi. O da itiraz ederken haleflik yarışındaki yabani tavuk konusunu açtı. Bu konuda hiç konuşmadığını söyledi ama Jin Soo hemen uyandı konuya. Onunda aradığı zaten Sung Chan’ın yarışı neden bıraktığı sorusunun cevabı.
Restoranda yine işler arttı. Bu arada çırağın yokluğunu en çok hisseden ona düşman olan min Woo nun asistanı.
Bay Choi turuncu boyun bağı takarak yükselmiş. Mutfakta herkesin yeni çalışanın dediği gibi ölçekle çalıştığını görünce deliye dönüyor. Ve ilk iş sudan sebeplerle yeni elemanı kovuyor.
Ama adam çok kibar. Sadece gece personel için yemek hazırlamasına müsaade edilmesini istiyor.
Restorana kamyonetler dolusu kömür geliyor her yerden. Etin her tarafıyla da deneme yapacaklar.
Kapıya kadar gelen çırak Seokdong içeri giremeyip geri gitti.
Restorana gelen Jin soo, çırağın kovulması konusunu Bong Joo ile konuşmaya çalışıyor ama onun dinlediği yok. Dayanamayıp bütün yaptıklarını sorguluyor. Satılmış ineği almalarını, Bay Kang’ı tehdit etmelerini.
Adam çok rahat. Yanlış anlamaymış. Ticarette olurmuş. Kız sorularına devam ederken raftan kitapları çıkaran Bong Joo tam Müdür Yun kapıdayken Jin Soo’nun üzerine düştü. Özür diledi. Kız sorgularına devam ediyor kömür konusunda.
İçeri giren Joo Hee, bunun sır olduğunu söyleyerek Bong Joo’nun da konuşmasını engelledi.
Bahçede yürüyen Jin soo, bir koku aldı. Bakmaya gittiğinde bir sürü ızgarada etler piştiğini görüp saklandı.
Orada Yeni şef Choi ye yakalandı. O da kızın Sung chan’ın tarafında olduğunu söylüyor.
Kız taraf tutmadığını söyleyince de kendisiyle röportaj yapmaya geldiğini sanıyor. Jin soo bahane uydurup kaçıyor.
Giderken de öyle şeyler söylüyor ki, Choi onun Bay Kang’a yaptıklarını bildiğinden şüpheleniyor.
Sung Chan Bay Kang’ın önerdiği ilk kömürcüye gidiyor. Sahibi güpegündüz içip sızan bir sarhoş.
Ayıldı. Bay Kang’ın adını duyunca gözleri parladı. En iyi meşe ağacı odunu kayaların arasında yetişen ağaçtan olurmuş. Bir tane bulup Bay Kang için saklamış. Nerede sorusunun yanıtı. Gidip kesmek gerek!...
Dağdan daha ağacı kesip getirecek, parçalayıp yakacak ve kömür elde edecekler…Nasrettin Hoca’nın işi gibi oldu.
Üstelik adam dağa gidemeyecek kadar sarhoş. Sung Chan da yerini bilmiyor.
Jin Soo meşhur oldu bu arada. Patronu gizemi araştırıp araştırmadığını sorunca aklına çırağın ağzından kaçırdıkları geldi.
Sung Chan’ı arayıp nerede olduğunu öğrenince, yalnız gittiği için kızdı. O da peşinden gitti.
Sung Chan kendi kendine dağda tarifle ağacı arıyor. Samanlıkta iğne aramak gibi. Jin Soo da ormanda kayboldu.
Adam ağacı aramayı bıraktı, kızı arıyor. Kızın telefonunun şarjı da bitmek üzere.
Fragmana göre güneş batmış adam hala kızı arıyor. Ve önümüzdeki bölümde yarışmayı, bu yarışmada Sung Chan’ın ızgarada pişen etin sesini nasıl dinlediğini göreceğiz.
15. Bölüm
Ormanda Sung Chan’ın kızı aradığı sahneden başladık. Adam tabi çok da kızgın. Kız işine sekte vurdu çünkü. Şarjı bitince yüksek sesle şarkı söylemesini istiyor Sung Chan.
Bong Joo ise kömür için eski kitapları araştırıyor. Krematizasyon törenlerinde kullanılan kokulu kömür varmış eskiden. Islansa bile sönmeyen. Onu bulmaya çalışıyor. Restoran Kraliyet Şefini temsil ettiği için kendi kömürü olmalıymış.
Joo Hee de Bay Jaun’a danışmasını öneriyor. Bay Jaun yine dolaylı söylüyor diyeceğini. Patron Oh biliyormuş kokulu kömürün sırrını. Doğrudan söylememe nedenleri açığa çıkıyor böylece. Bu sadece restoranın yeni sahibine bırakılacak bir sırmış.
Bong Joo babasına gidip yalvarıyor.
(Aslında hiç adaletli yolu izlemedi. Şimdi de babasına duygu sömürüsü yapıyor. Bu koşullarla o mevkiyi hak ediyor mu diye düşünmek lazım.)
Şef Choi’nin ilk iş kovduğu aşçı çalışanlara yemek hazırladı ama nasıl bir keyifle.
Gece yarısı oldu. Jin Soo korkular içinde yalnız ormanda. Sung Chan hala onu arıyor. Buldu sonunda. Kız adamın kollarında ağlıyor.
Bay Jaun, oğluna sırrı vermesini söylemeye geldi Patron’un yanına. O ise Sung Chan’la ikisine aynı davranmak istiyor.
Oğlunun gece yarılarına kadar kitap karıştırdığını gören Patron Oh bir karar verdi sanırım.
Ertesi sabah sarhoş kömürcü, bu sefer ayık kafaya bizzat kendisi götürüyor bizimkileri dağa. Meğer bir gün önce çıktıkları yanlış dağmış.
Bir ara durakladıklarında Jin Soo, çırağın ağzından kaçırdığı yabani tavuğun malzemeleri konusunu soruyor. Sung Chan’a. ama o geçiştiriyor.
Ağacı bulup kestiler. 6 gün yanacakmış odun. Adam 6 gün sonra gelmelerini istiyor. Sung chan ise kızı gönderip orada kalmaya niyetli. Patronundan sunuculuk işinden kovulduğunu öğrenen Jin Soo da orada kalıyor.
Sung Chan kıza daha önce aşık olup olmadığını sordu bir ara. Kız yanıt vermeden yüzüne baktı sadece. Kendi yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle.
Patron Oh oğluna kömür için kendisiyle gelmesini söyledi. Bakalım ne yapacak?
Onlar da bir başka kömürcüye gittiler dağda. O da harika bir ağaç bulmuş. Onunla yarışırlarsa mutlaka kazanacaklarını söylüyor.
Dağa çıktılar birlikte ve bizimkilerin kestiği ağacın yanına geldiler. Ağaç yok tabii ki. Hırsızlık diyorlar…
Sung Chanlar yemek yiyor. Ve tam bu sırada Patron Oh ve oğlu Bong Joo da diğer kömürcü ile aynı yere geliyorlar hesap sormaya. Birbirlerini görünce şaşırdılar.
Oturup bir şeyler yiyerek konuşuyorlar baba ve oğulları. Baba onların durumundan kendisini suçluyor.
Sung Chan ve Jin Soo arabada dönüyorlar. Adan çok sessiz. Kız gevezelik ediyor.
Geride bıraktıkları Oh ailesi ise kalan kömürden seçmeye çalışıyorlar ama Sung Chan onlara en iyilerden bir paket bırakmış bile.
Fakat Bong Joo onlara el sürmüyor.
Yolda Baba Oh arabayı durdurup ebegümeci topluyor. Öyle bir cümle söylüyor ki oğluna aradığı sorunun cevabını vermiş oluyor. Okulu kömür için ipucu.
Bong Joo, aniden buluyor cevabı. Ve babasının kendisi için yaptığını da anlıyor.
Yarışma günü geldi. Restoran adına Min Woo yarışacak. Takımı 1. Olan şirket, yarışmayı yapan kurumla tedarik anlaşması imzalayacak.
Herkes kömürlerini çıkartıyor. Restoranınkiler çok değişik. Yoğrulup, top şekli verilmiş hepsine. Sung Chan şaşırıyor. Ona bakan Min Woo pis pis sırıtırken, Bong Joo’nun yüzündeki ifade de pek farklı değil.
Hakemler tadıma başladılar. Kömüre, aşçının yeteneğine ve lezzete bakıyorlar.
Bu arada izleyici Bay Choi de Kasap Kang’ı merak ediyor. Diğer takımın kasabı alayla merak ediyorsa neden hastaneye gitmediğini soruyor. Tanıyor tabii adamı, tahmin etmiş bile olabilir bir şey yaptığını.
Bu arada hakemler 2. Yarışmacıdayken bir koku yayılıyor ortalığa. Min Woo’nun ızgara yaptığı 3. Standdaki kömürden geliyor koku.
Babası Bong Joo ya öğretmiş kömürle ebegümeciyi harmanlayıp küreler halinde hazırlamayı.
Bu anı TV de seyreden Baba yine de mutlu değil. Suçluluk hissediyor doğal olarak.
Zevkten kendisini kaybeden Min woo, Bong Joo’nun endişeli bakışları altında demeç verip dururken pişen etten kömüre akan suyun farkında değil. Kömürle gelen puanlar suyla gidecek sanırım.
3. takım kazandığından emin.
Hakemler kendisinin önüne gelmeden önce Sung chan birisinin, eliyle dişine bastırdığını fark etti. Adamın dişi ağrıyor.
Diğerlerinden farklı olarak sung Chan eti hakemler önüne gelince diliyor ve son parçaları da daha ince yapıyor.
Eti pişirmeye başlayan Sung Chan’ın tüm dikkati orada. Sorulara az ve öz cevap veriyor. Bazen hiç vermiyor hatta.
Sonra daha garip bir şey yapıyor. Eğiliyor, Gözlerini yumup etin sesini dinliyor. Bunu da Patron Oh’dan öğrenmiş eğitimi sırasında. Davranışına Bong Joo bile “yok artık” diyor.
Ve sesi aldığı anda eti çeviriyor. Et suyu hiç damlamadı ateşe.
Servis yapan Sung Chan ince dilimi dişi ağrıyan hakeme teklif edip gönülleri de fethediyor.
TV de yarışmayı izleyen Bay Jaun da çok beğeniyor Sung Chan’ı ama kendisini görmeye gelmediği için de kırgın.
Bu arada Bay Choi hastaneye gidiyor. Bay Kang’ın odasına geliyor ama cesaret edip içeri giremiyor. Aslında bıçağı da vermek niyetinde. Bay Kang giyinerek TV de yarışmayı izliyor o sırada. Kızı da yanında.
Bay Choi dönüp gidiyor.
Yarışmada ise Woonanjung kömürle tam puan alırken lezzet ve ustalıkta puan kaybediyor. Sung chan ise lezzet ve ustalıkta tam puanda. Sonuç berabere. Tabi itirazlar yükseliyor. Beraberlik olursa tedarik anlaşması olanaksız. O nedenle 1 tur daha ekleniyor. Aşçının hayal gücüne dayalı son tur.
Min Woo’nun itirazlarına rağmen Bong Joo 4. Tura kendisi girmeye karar verdi. Min Woo odadan çıkınca da masasındaki her şeyi sinirle yerlere çarptı. Onun bu halini Joo Hee gördü.
16. bölüm
Şef değişimi Jin Soo’nun gazeteci patronunun dikkatini yine haleflik yarışmasında gizemli neler olduğu konusuna çekiyor.
Başkan Suh 4. Tur için yine fala gereksinim duyuyor ve Sung Chan’ı da Bay Jaun’un evsizlerle vakit geçirdiği Metroya sürüklüyor. Sung Chan’ın kimi görmeye geldiklerinden haberi yok.
Bay Jaun Sung Chan’la özel konuşmak istiyor ve restorana dönmesini söylüyor.
Bong Joo kaybederse büyük bir felaket olacakmış restoran için. Başkan chang’tan gelecek yatırım parasını ağzından kaçırıyor. Sung Chan zorlasa da fazlasını söylemiyor.
Joo Hee ve Bong Joo yabancıların rağbet ettiği bir restoranda yedikleri yemeği çok beğeniyorlar. :İşin sırrının biber salçasında olduğunu düşünen Bong Joo gidip kendi stoklarının tadına bakıyor. Ve bu işte görevli Bayan Cho’nun kalbini kırdı.
Sung Chan ve Jin Soo –biraz da oynaşarak- yemek hazırlıyorlar. Bak Kang geliyor Başkan Suh’la birlikte. Birisi hastane ücretini ödemiş. Bıçağı da bırakmış. Sung Chan’ın aklına Choi Jongku geliyor.
Sung Chan mahalleliyi toplayıp ziyafet veriyor ve yapacağı yemeği seçmeye çalışıyor. Esas sorun maliyeti yüksek yemek yapıp yapmamak.
Sung Chan’ın dairesini yıkacaklar, kendisine ev arıyor bir yandan da.
Min Woo mutfağa uğramıyor.
Bong Joo, Joo Hee’nin de yardımıyla tasarladığı yemekte kullanmayı düşündüğü salçanın sırrını çözdü.
Min Woo’yu asistanı merdivenlerde içerken buldu. Yalvarıp işe dönmeye ikna etmeye uğraşırken konu haleflik yarışmasında yapmaya çalıştıkları hilekarlığa geldi ama bu kez de dinleyicileri Jin soo.
Min Woo, tavuk malzemelerini çalmaya kalkıştıklarında Bong Joo’nun hayır demediğini, çalamamalarının tek nedeninin seokdong un onların başında nöbet tutması olduğunu söylüyor. Bong Joo önce kullandığı Min Woo’yu şimdi dışlıyormuş.
Jin Soo 2 ile 2 yi çarpıp doğruyu buldu.
Sung Chan yarışmaya hazırlanıyor. En ucuz ve en pahalı etten en pahalı lezzeti yaratacakmış. Bunun için de içindeki 2 malzemeyi tadarak bildiği için tarifini sadece ona öğreten Patron Oh’un özel sosunu kullanacak.
Jin Woo açık açık sordu gerçekten malzemelerini çalmaya kalkışıp kalkışmadıklarını.
Sung Chan bunu kimden duyduğunu sorup, yalanlıyor ama o kadar öfkeli ki. Bırakıp gidiyor.
Kız bütün gece düşünüyor. Sung Chan da öyle.
Bayan Cho, Bay Jaun’u görmeye geliyor. O da kendisini umursamazsa ayrılmaya niyetli.
Yarışma başladı. Sung Chan en ucuz etle. O kadar hızlı kıyıyor ki eti.
Bayan Cho eşyalarını topluyor kesin gidici.
Sung chan’ın pişirdiği annelerin kriz zamanlarında pişirdiği bir yemek. Büyükler çocukluklarını hatırlıyorlar.
Ve son 2 dakikayı bekliyor sosu eklemek için. Bunu bekleyen Patron Oh da rahatladı.
Yarışma sonunda her iki takımda lezzette, görünümde ve süslemede tam puan aldı ama son puan türü revaç da Bong Joo tam puan alırken Sung Chan 8/10 la kaybetti. Sanırım gerekçe Kore yemeğinin evrenselleşmesi hikayesi. Bence Bong Joo yemeği bozdu. Yaptığı geleneksellikten çıktı Krem Şanti ile.
Woonamjunglular çok mutlu. Patronları Oh hariç.
Bong Joo, Sung Chan’ın yanına geliyor. Birbirlerini kutluyorlar. Sung Chan onun gerçekten halef olduğunu söylüyor. Bunun tersini kanıtlamak istemiş. Bong Joo da şaşırtıcı bir laf ederek, kanıtladığını söylüyor ve geri dönmesini istiyor. Bir daha sormayacakmış bunu.
Sung Chan gülüyor, görüşürüz deyip malzemelerini alıp gidiyor. Dönmeye niyeti yok tabii ki.
İkisi de ne kadar farklı düşündüler yarışmada. Birisi sadece yabancıları aldı odağına, diğeri kendi halkını.
Sung Chan evde bütün eşyalarını toparlamış, düşünüyor.
Bong Joo ise babasına Sung Chan’ı geri getireceğini söyledi. Babası pek inanmış gibi değil.
Dünyanın parasını bu iş için harcamış hayal kırıklığı içindeki Başkan suh’u görüyoruz sonra. Sakinleşmeye çalışıyor. Ve artık kızgın değil. 2 arkadaş kazandığını düşünüyor. Bay Kang ve Sung Chan.
Sung Chan yine yollarda. Bu sefer daha uzaklara gidiyor. Ona ev bulduğunu haber vermek için arayan Jin Soo ile de vedalaşıyor. Kız koşarak evden çıktı. Sung chan’ın dairesinde ondan önce gelen Bong Joo var. Ve evi birazdan yıkacaklar, görevliler içeriyi boşaltıyorlar.
Yeni Woonamjung binasının temel atma töreni. Aslında onların deyimiyle kremit döşeme töreni. Bina yapım tarzı ve malzemeleri farklı olduğu için.
Başkan Chang’ı da ağırlıyorlar. Törende sık dile getirilen dileklerden birisi de Joo Hee ile Bong Joo’nun evlenmesi.
Sonra Başkan Chang, Patron Oh’a işleri oğluna neden devretmediğini soruyor.
Aslında sanırım şu anda birkaç kişi dışında Kraliyet Şefi torununun gerçekte kim olduğunu bilen yok. Herkes Bong Joo sanıyor. Buna Başkan Chang da dahil. Anlaşılan Woonamjung yıllar boyu bu ünvanı sahiplenerek kendi yararına kullanmış. Gerçi bu gerçek iyi niyetle saklanmış gözüküyor gerçek torundan. Onu etkilemesin diye ama beri yanda da restoranın menfaatleri doğrultusunda insanlar kandırılmaya devam edilmiş. Gerçi tabii önemli olan lezzet ama bir kısım müşterinin de bu unvan yüzünden geldiği yadsınamaz.
Bong Joo’nun babası restoranı devredeceğini söyledi.
Jin soo, Sung Chan’a ulaşamıyor, canı sıkkın. Bir yandan da gizemi düşünüyor. Bu konuda bir yazıda yazmış bilgisayarında. 2 madde var. 1. Gizem Sung Chan’ın haleflik yarışmasını bırakma sebebi, 2. si ise Bong Joo ve sung Chan arasındaki kardeşlik bağı sorunu.
Jin Soo’nun patronu onu yanına çağırıp kızıyor. Artık Woonamjung’la ilgili hiçbir konuyla ilgilenmiyormuş.
Jin Soo da makinasını kapıp yollara düştü. Yeşil çay hakkında yazı yazmak için Hedong diye bir yere gitti. Oradan da daha ıssız bir çay tarlasının olduğu yere.
Fragmana göre Bong Joo ile Joo Hee’nin ilişkisinde ilerleme var gibi. Ve eyvah. Yokluğunda patronu Jin Soo’nun yazdığı gizemle ilgili yazıyı mı buldu ne!...
17. Bölüm
Çay tarlasına geldi Jin Soo. Buluştuğu kişi restorandan ayrılan Bayan Jo. Bay Jaun onun ayrılmasına çok üzgün ama sebebin kendisi olduğunun farkında değil.
Başkan Oh bir basın toplantısı düzenliyor. Aslında basın toplantısından ziyade çalışanları toparlamış, bir açıklama yapacak ama basını da davet etmiş. Ve bütün yönetimi oğluna devrediyor. Oğlu dahil herkes şaşırıyor bu ani açıklama karşısında. Ve Bong Joo henüz hazır olmadığını söylüyor. Onu ikaz edense Loo Hee’nin babası.
Bu arada Jin Soo’nun dergideki muhabir arkadaşı basın toplantısı sırasında “Kraliyet Şefi’nin torunu” konusunda bir takim dedikodular olduğunu öğreniyor.
Bay Jaun ve Başkan Oh içerek sohbet ediyorlar. Bay Jaun kararın aceleye geldiği kanısında. Başkan Oh da çok direndiğini Sung Chan’ın kazanacağını düşündüğünü söylüyor.
Her iki adam da yarışmaların aslında Sung Chan’ın en önemli özelliği olan kalbini değerlendirmekten uzak olduğunu düşünüyorlar.
Sung Chan’sa ülkenin başka bir köşesinde yaşamını aynı şekilde sürdürmeye devam ediyor. Bir balıkçıdan alışveriş yaparken kamyonetinin kasasından yiyecek çalmaya kalkan yaşlı bir kadın başına bela oluyor.
Kadının düşen kolyesinde Alzheimerli olduğu yazıyor ve adresi de var. Kadını arabasına tekrar bindirip yazılı adrese götürmeye karar veriyor ama çık uzak bir yer. Hadong. Yani şu anda Jin Soo’nun bulunduğu yer.
Jin Soo’yu tarlada arı sokunca Bayan Jo ile eve geliyorlar ama o sırada Alzhemirlı kadın borcunu ödemek için içeri aldığı Sung Chan’ın kim olduğunu unutup “Hırsız” diye bağırmaya başlayınca ortalık karışıyor. Yaşlı kadının gelini ile ilgili bir sorunu varmış.
Derginin patronu da duydu. Kraliyet Şefinin torununun gerçekten Bong Joo olmadığı dedikodusunu.
Bıng Joo ise restoran adına şarap işine girmeye karar vermiş. Amerika’ya gidecek. Bu habere Joo Hee pek memnun olmamış gibi.
Alzheimerli kadın yine kayıp bu sefer Sung Chan’la Jin Soo birlikte arıyorlar. Kadının tutkusu kimchi yapmak. Her yerden malzeme topluyor. Bu yüzden komşularla kavgalı.
Sung Chan ve Jin Soo’dan kendisine yardım etmelerini istiyor ve küpler dolusu yemek hazırlıyor. Heps, değişik sebzelerden kimchiler. Onların biraz almalarına bile izin vermiyor.
Joo Hee Sung Chan’ın evinin olduğu yere geliyor. Bir toprak yığınından başka bir şey yok yıkılan evin olduğu yerde. Sung Chan’a yarışma sırasında sert davrandığı için pişman. Evine döndüğünde bir sürprizle karşılaşıyor. Bong Joo geceyi beraber geçirmek için hazırlık yapmış. Evin kilidinin şifresini de kızın babası vermiş. Adam restoran dolaylı da olsa kendisinin olsun diye ne yapacağını şaşırmış durumda. Bong Joo damadı olursa bu olacak diye düşünüyor.
Nefis bir ziyafet hazırlamış kıza Bong Joo. Ama sadece hizmet etti. Yemeğin sonunda ise evlenme teklifi var. Kızı öpüyor ama sessiz kız pek de istekli değil.
Dergi’nin patronu Jin Soo’nun çekmecelerini karıştırıp flash diskini buluyor. İçinde restoranla ilgili kızın yazmayı düşünmediği gizeme ilişkin notları da var.
Yaşlı kadın Sung Chan’ın gideceğini öğrenince ondan önce arabaya yerleşiyor. Daha önce rastlaştıkları limana gidiyorlar. Yanlarında Jin Soo da var bu sefer.
Gelinini buluyor kadın ama onun yaşam koşullarını görünce üzülüyor ve kaçarcasına ayrılıyor oradan. Gelini de görüyor onun gidişini.
Sung Chan yaşlı kadın ve Jin Soo’yu geri götürüyor. Sung Chan gelinle konuşmuş. Meğer kadın gelini kovmuş daha önce.
Yaşlı kadın tekrar aklını yitirmeden kimchiler konusunda talimatlar veriyor Sung Chan’a
Fragmana bakılırsa derginin patronu bombayı patlatmış olabilir.
18. Bölüm
Yaşlı kadının hazırladığı kimchiler komşuların içinmiş. Herkese sevdiği çeşitten kimchi yapmış. O öldüğü için vasiyetini yerine getiriyorlar. Ama çay yapraklı kimchiyi kimin sevdiğini bilemiyorlar. O sırada kovduğu gelini geliyor cenazaye.
Kadıncağız gelini kendş yaşantısını onunla heba etmesin diye kovmuş onu. Ve çay yapraklı kimchiyi de o seviyor diye yapmış. Gelin çok üzüldü gerçeği anlayınca.
Yaşlı kadının küllerinin savrulduğu törende Sung Chan da son yaşadıklarından aldığı dersi anlatıyor Jin soo’ya.
Seul de ise felaketin başlangıcı. Derginin patronu Kraliyet Şefinin torunu üzerine özel baskı bir haber yayınlıyor.
Haberi ilk okuyan ve kızgınlıkla Bong Joo’yu arayansa onların en büyük destekçisi Başkan Chang. O da gerçeği bilmiyordu.
Korkunç olansa yazının altında Jin Soo imzasının olması. Oysa o olan bitenden habersiz, Sung Chan ile birlikte nehirden nimet toplama peşinde. Çalan telefonları da duymuyor.
Gazeteciler restorana akın ettiler. Gerçek torunun Sung Chan olup olmadığını soruyorlar. Ve yarışmalar hakkında da kuşkular belirmiş.
Joo hee’nin babası bunu yapanın Sung Chan olduğunu iddia ediyor.
Min Woo da telaşlandı. Adamı ile sung Chan’ın erzağını saklama meselesini kimin öğrenmiş olabileceğini tartışkırlarken Joo Hee onları duyuyor. Onu fark edince susuyorlar ve konuştuklarının ne hakkında olduğunu soran Joo Hee’yi oyalıyorlar.
Dergide yazan tavuğu saklama hikayesini okuyan Patron Oh, bunu Bong Joo’ya soruyor. O da yanlış anlamadan söz ediyor. Ama yanlarındaki Joo Hee, mutfaktaki konuşmayı da duyduğu için gerçekleri sezmeye başlıyor.
bong Joo hesap sormak ve geri çağırmak için Sung Chan’i arıyor ama ulaşamıyor.
İkili ise ormanda yemek pişiriyorlar. Jin Soo restorandan arandığını görünce yanıt vermiyor. Nedenini soran Sung Chan’a da onlardan hoşlanmadığını söylüyor. Aslında her şeyi yazacağını ama kabul edilmediği söylüyor.
Jin soo’yu arayan annesi telefonda fenalaştı. Derginin patronu da arayıp ( dönmesi işine gelmediğinden) bir süre daha izinli olduğunu söyledi.
Sung Chan, jin Soo’yu annesinin evine götürüyor.
Bong Joo planladığı gibi ABD’ye gidecek. Joo Hee her şeye rağmen gerçekleri söyletme ümidiyle ağzını arıyor ama Bong Joo hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Ve nişanı açıklamaktan söz ediyor.
Dergideki patron çk mutlu. Jin Soo’nun arkadaşı yaptıklarının hesabını sorup, Jin Soo’ya haber vermekten söz edince koz olarak Jin Soo’nun tam zamanlı personel dosyasını gösteriyor. Sus payı olarak kızı sürekli işe almaktan söz ediyor.
Bong Joo arıyor dergiyi. Patronla buluşuyorlar. Bong Joo dava açmaktan söz ediyor ve iftiradan. Jin Soo’nun özür yazısı yazmasını istiyor. Patron ise onların kraliyet Şefi’nin adını uzun yıllardır haksız yere restoranı tanıtmakta kullandıklarını hatırlatıyor.
Bong Joo basın toplantısı düzenleyecek.
Sung Chan Jin Soo’yu evine getirdi ama nedir bu adamın ahjumma lardan çektiği. Bu seferde Jin Soo’nun annesi başına bela oldu. Kızı içeri girdiği için onu görmeyen kadın Sung Chan’ı şeftali toplamaya gelen işçi sandı. Gerçeği öğrenince de bu sefer kızının üstündeki kıyafetin adama ait olduğunu anlayıp kızdı. Yemek pişiriyor ama nasıl. Gözleri görmediği için tarifi okumaya çalışırken yemeğe çok fazla miktarda tuz ve biber koydu.
Başkan Chang’la konuşan Bong Joo’yu yeni hayal kırıklıkları bekliyor. ABD konusunda da desteğini çekebilecek gibi adam.
Jin Soo’nun annesi kızının doğum günü olduğu için hasta numarası yapmış. Yoksa gelmezmiş kız.
Yemekleri yediler ama annesinin yanlışlıkla koydukları yüzünden her ikisi de tuvalet kapısı bekliyorlar.
Komşusu fark etti yemekteki tuzun fazlalığını ve yemek yapmayı beceremediğini söyledi kadıncağıza. Çok üzüldü. Mutfak dolaplarına yapıştırdığı bütün tarifleri söktü. Dil kanseriymiş. Tedavi sonrası tat alma duygusunu kaybetmiş.
Fragmana bakılırsa dergideki haberi öğreniyor bizimkiler ve araları açılıyor.
19. Bölüm
Sabahın köründe kalkan Sung Chan, otları bile kendisi toplayarak herkes kalkana kadar mükellef bir yemek hazırlıyor. Tat konusunda tek dileği kızını adamın kalbinden geçeni anlayarak yemeğin tadını alması.
Kız Seul’a dönüyor otobüsle. Adam eski çırağını bulmaya gidecek. 1 hafta sonra Seul’de buluşmak üzere sözleşiyorlar.
Restorana ABD toplantısının iptal haberi geldi. Hem de hazırlıklar tamamlanma aşamasındayken.
Bong Joo basın toplantısını yapmak istiyor bir an önce. Babası ise önce Sung Chan’la görüşülmesi gerektiği düşüncesinde ısrarlı. Oğlu onu dinlemiyor.
Patron Oh, Sung Chan’a ulaşıp hemen restorana gelmesini istedi.
Kız otobüste Sung Chan’ın doğum günü hediyesine bakıp hayal kuruyor. Ön koltukta oturan adamın elindeki gazetede restoran hakkında çıkan yazının farkında değil.
Sung Chan restorana geldi. Kapının önündeki gazeteciler şaşırttı onu. Kapıdan girince de Bong Joo yakasına yapıştı. Neye uğradığını anlayamadan Baba müdahale etti. Dergiyi okuyan Sung Chan da şaşkın. Onun haberi olmadığına inanmıyorlar.
Baba restoranın Sung Chan’a devredilmesi gerektiğini söylüyor. Oğlu da Sung Chan da şaşırıyorlar. Baba Sung Chan’la yalnız konuşmak istiyor. Onun derdi dergide okuduğu yarışmada tavuk saklama olayının doğru olup olmadığını öğrenmek. Sung Chan’ın bu konuda susması da cevap aslında. Bong Joo “yanlış anlama” demişti oysa babasına.
Jin Soo da işe gelir gelmez öğrendi patronunun arkasından çevirdiği işleri. O restorana gitmek için fırlar ama aynı anda onunla görüşmeye gelen Sung Chan’ı görmeden taksiye atlar. Adam telefonla da yakalayamadı.
Restoranda işler daha da kötü. Yarışma sayesinde kazandıkları et ihalesi bile iptal edilebilir.
Jin Soo yolda Joo Hee’yi aradı. Ve ikisi dışarıda buluşmaya karar verdiler. Bu konuşmayı Min Woo da duydu.
2 kadın buluştular. Jin Soo’nun elinden bir şey gelmiyor durumu düzeltmek için ama zaten Joo Hee’nin onunla buluşmak istemesinin gerçek nedeni haberin doğru olup olmadığını öğrenmek. Yani yarışmada hile yapmanın. Duydukları hoşuna gitmiyor tabii ki.
Jin Soo, Sung Chan’ın Seul’de olduğunu ve kendisini aradığını duyunca fırladı hemen. Ama bir türlü bir araya gelemediler.
Bankalar da restorana ödeme yapmayı kesiyor. Joo Hee onlarla konuşmaya çalışacak. Başkan Oh basın toplantısında sung Chan’ın konuşmasını istiyor. Joo Hee bunun yanlış olacağı kanısında.
Sung chan’ın canı sıkkınken nerelere gidebileceğini eski çırağından öğrenen jin Soo onu Han nehri kenarında buldu. Adam kıza kendini savunma şansı bile tanımıyor. Bütün süreç boyunca beraber olduklarını, kızın böyle bir şey yapmaya vakti olmadığını da düşünmüyor. " Bir daha görüşmeyelim” dedi ve gitti.
Kız geceyi uykusuz ağlayarak geçiriyor.
Bong Joo ise kendisine ne yapacağını soran Sung Chan’a karşı hala o suçluymuş gibi davranıyor. Restoranı devralmasını istemiyor. Ve Sung Chan bundan sonra onun söyleyeceği hiçbir şeyi yapmayacağını açıklıyor. Başkan Oh un dediğini yapacağını, Şefin torunu olduğunu, restoranı devralacağını ve yarışmadaki hileleri açıklayacağını söylüyor.
Jin Soo evraklarını toplayıp iş yerini terk etti.
Basın toplantısında yapılacak açıklama konusunda avukat Joo Hee’yi uyarıyor.
Min woo da kulağına gelenler yüzünden panikle soluğu Bong Joo’nun yanında alıyor. Sung Chan’ın restoranı devralacak olması onu da endişelendiriyor. Ve Joo Hee’nin Jin Soo ile buluştuğunu ispiyonluyor Bong Joo’ya.
Bong Joo bütün yaptıkları için kızdan anlayış bekliyor. Ama tam bir destek olmadığını fark etmek daha çok yıkıyor onu.
Joo Hee basın toplantısı metnini vermek için gece yarısı Sung Chan’la buluştu. Sabahı beklememesinin nedeni daha önce yarışmalar sırasında olanları bilmediği için Sung Chan’a yanlış davrandığı için özür dilemek istemesi. Restoranın geleceği için de yardım istiyor. Bütün gerçeklerden bahsetmemesi için. Onun esas gelme nedeninin bu sonuncusu olduğunu fark eden Sung chan ayrılıyor yanından.
Sabah basın toplantısı. Jin Soo’nun patronu da orada. Herkesin gözü saatte Başkan Oh ve Bong Joo geliyorlar. Onlar için kürsü yanında 2 sandalye konmuş. Oturuyorlar. Anlaşılan basın toplantısını sadece Sung Chan’ın yapması bekleniyor. Ona sandalye yok çünkü. Ve sırtında çantası ile herkesin girdiği kapıdan geliyor Sung Chan. Üstünde de gündelik kılığı.
Avukat açılış konuşmasını yapıp Sung Chan’ı takdim ediyor. Sung Chan orada isteksiz durduğunu ama gerçeği söyleyeceğini belirtiyor. Kraliyet Şefinin torunu olduğunu açıklayıp elindeki metni ters çeviriyor ve yazdıklarının doğrulanacağını düşünüp keyiflene dergi patronunu hayal kırıklığına uğratarak orada yazan diğer şeyleri yalanlıyor.
Şeflik konumunu ilgisini çekmediği için kendisinin bıraktığını söylüyor. Miras yükmüş onun için. (Kendini sorumsuz biri gibi gösterip diğerlerini aklıyor.) Hayatından memnunmuş. Restoranı Bong Joo devralmalıymış. Yarışmadaki sahtekarlık söylentisini de reddediyor.
Basın mensuplarının aslında gerçeğin ne kadar farklı olduğunu belli eden, çelişkileri vurgulayan sorulara ise yanıt vermiyor.
En büyük şoku yaşayanlardan birisi derginin patronu. Yanındaki çalışanından (Aynı zamanda Jin soo nun arkadaşı.) kızın hemen geri getirilmesini istiyor.
Joo Hee Sung Chan ı çıkışta yakalayıp özür diliyor. Arabasıyla son sürat uzaklaşırken balkondan Bong Joo izliyor onu.
Son konuşmalarındanki tatsızlığa rağmen jin Soo sözleştikleri restorana geliyor zamanında. Sung Chan da geliyor ama içeri girmeden kızı uzaktan izliyor. Üzgün Jin soo ağlaya ağlaya yemeğini yiyor. Son anda uzaklaşan arabayı görüyor.
Yeniden yollara düşen Sung Chan’ın yeni hedefi eski çırağı Seokdong’un yaşadığı yer.
Fragman da kafa karıştırıcı gelişmeler. Bong Joo ile Joo Hee ayrılmış. Sanırım Joo Hee Sung chan’ın peşinde.
20. Bölüm
Wando’ya gelen Sung Chan Seokdong’u buldu. Çok sevindi eski çırağı. Wando deniz kulakları ile meşhur bir yer.
Restoranda Bay Jaun Başkan Oh ile konuşuyor. Sung Chan’ın konuşmasını yorumluyorlar. Daha da olumlu düşünüyorlar onun için. Restoranı ne kadar önemsediğini anlamışlar ve kalmama nedeninin Bong Joo ile ilgisini.
Sung Chan eski çırağına işi bıraktığı için kızıyor o da ona halef olmayı reddettiği için.
Başkan Chang tekrar restoranda. Özel temalı bir yemek düzenleyecek yer arıyor. Konu “ Bekleyişin Saadeti” 2 yer denemeyi kabul etmiş bile. Konu zor. Hemen düşünmeye başlıyorlar.
Joo Hee, Başkan Chang’ın bu yanar döner halleri konusunda Bong Joo’yu uyarıyor. Destekler gibi görünüp ufacık bir darbede sırtını dönmesini.
Konuşma ticari prensiplere ve oradan da güvensizliğe gelince Joo Hee artık saklamıyor düşüncelerini. Bong Joo’ya Sung Chan’a karşı yaptıklarının nedenlerini soruyor. Bu konuşmanın sonu iyi bitmiyor tabii ki.
Sung Chan Seokdong’la eğlenirken, onun büyükannesine bir paket geldiğini ve kadının paketi aceleyle saklayıp adamı gönderdiğini görüyor.
Seokdong annesini bulmak için geri dönmüyormuş restorana. O 7 yaşındayken bırakıp gitmiş. Askere gitmeden helallik almak istiyormuş.
Ertesi sabah büyükanneyi sakladığı kolilerin arasında gören Sung Chan, kolilerin Seokdong’un annesinden geldiğini anlar. Konuşamayan Büyükanne’ye onu bulup getireceğine söz verir.
Aynı anda Joo Hee de Sung Chan’ın yanına gelmek için Wando feribotundadır. Sung Chan kadının adresinin olduğu kağıda bakıp Kwangju feribotuna binerken yandaki feribottan inen Joo Hee’yi görmez.
Seokdong da elinde bir adres kağıdı ile annesini arıyor ama sanırım o buldu. 2 çocuklu bir aile evden çıkıyorlar. Onlara görünmemek için seokdong arkasını dönüyor ama kadın durup Seokdong’a bakıyor. Seokdong’a göre oldukça varsıllar. Seokdong onlar gidince ağlıyor. O bir duvar dibinde oturup düşünürken adresi arayan Sung Chan da onu görüyor. Seokdong ağlayarak annesini gördüğünü söylüyor ama…
Büyükanne Joo Hee’yi ağarlıyor. Bong Joo arıyor bu arada kızı ama ulaşamıyor.
Restoranda herkes beklemenin saadeti konulu yemek yapmaya çalışıyor ama hepsinin ortak özelliği uzun zamanda hazırlanmaları!...
Joo Hee kızının aniden gitmesi yüzünden Bong Joo’yu suçluyor. Onu üzmüş. Yanlış zamanmış. Şu anda Bong Joo’nun onun yardımına ihtiyacı varmış. Adam kızının gönlünden bihaber.
Seokdong annesinin kolilerle kendisine neden giysi gönderdiğini sorguluyor. Ve büyükannenin onları neden sakladığını. Onlar konuşurken annesi şimdiki ailesiyle yemekten dönüyor. Hemen saklanıyorlar ama kadının yine dikkatini çekiyorlar.
Ve onlar konuşurken kadın arkalarından sessizce geliyor. Ve Seokdong olup olmadığını soruyor. Annesi değil, annesinin arkadaşıymış. Askere gitmeden Seokdong’a annesinin nerede olduğunu söyleyeceğini söylüyor ama bence durumda bir gariplik var.
Joo Hee akşama kadar bekleyip gidiyor. Eve gelen Joo Hee arkasından gidip oradan ayrılmadan yakalıyor kadını. Kadın hafif flört havalarında ama Sung Chan’a tatilde olduğunu söylüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder